Özdemir Asaf’ın bana muhteşem gelen bir sözü ile başlamak istiyorum bugün satırlarıma.
“Yalnızlık Paylaşılmaz, Paylaşılırsa Yalnızlık olmaz.”
Yıllarca yalnızlık edebiyatı yapıla geldi. Arkadaşlarımızı aradık, dostlar edindik. Akıllı telefonlar, sosyal medya derken çocukluğumuzun tek arkadaşı kitapları neredeyse unuttuk. Daha da önemlisi kendimizi unuttuk.
Ailemizden ve birlikte yetiştiğimiz büyüklerimizden ve hatta öğretmenlerimizden “Büyüklerini say, küçüklerini sev öğütlerini aldık. Lakin hiç kimse bize kendini sev, kendini say demedi. Halbuki ben kendimi sevmeden başkasını sevmeyi kendime nasıl öğretecektim. Bilemedim, bilemedik, kendimizi sevmeyi unuttuk.
Günlük koşuşturmalar içinde, herkes için her şeyi yaptık. Evde; misafire kek, börek, akşam yemeğine ziyafet, işyerinde ise; finansal tablolar, nakit akışı, üretim planlaması, ihracat bağlantıları raporları, evet bunları da tam zamanında yaptık ve toplantılarda da her şey yolunda gitti. Bize böyle öğretildi. Ekmek yediğin yere hürmet et. Yine unuttuk, kendimiz için en az bir şey yapmayı ve kendimize hürmet etmeyi unuttuk.
Bir gün bir çığlık geldi taa derinden kısık kısık, sesi de çıkamıyor, nasıl çıksın ki? Hiç söz hakkı verilmemiş, o da istemeyi, kendini ifade etmeyi unutmuş. Biz de içimizde ki beni de sesini de unuttuk.
Bugün duydum o sesi, bugün ben beni duydum.
“Neden mutsuzsun dedim?” “Hiç, aslında özel bir şey olmadı dedi. “
Verdiği cevapla bana beni hatırlattı. Özel bir şey beklediğini ve bu özel şeyin olmadığını söylerken konuşan egom birden kenara çekildi ve bana beni hatırlattı.
Bugün, beni unutan ben; kendimi buldum.
Bugün, bana en yakın dostumu buldum.
Bugün, benim için tek özelimi buldum.
Bugün, ben kendimi buldum.
İçimdeki çığlık atan küçük BEN’e önce onu gördüğümü söyledim ve varlığına teşekkür ettim.
Ona, yanında olduğumu ve arkadaş, dost olmak istediğimi söyledim.
Ona, kendisini sevmesini ve saymasını söyledim. Sevginin doğuştan hakkı olduğunu hatırlattım.
Ona her gün kendisi için en az bir şey yapmasını söyledim. Değerli olduğunu, kendi yaratımını sadece kendisinin yapabileceğini söyledim.
Bugün BEN kendimi buldum ve Ona teşekkür ettim.