Rüya ufuklarında

Rüyalar, kimi zaman hayal gücünün deliliği, bazen de kutsal mektuplardır. Bütün sembolik sistemlerin parçası ve bilinçaltına uzanan yollar olarak, ister istemez doğaüstü kuvvetlerin mesajları veya yazgıdan haber veren bağlantılar olarak düşünülürler.”

Eski Yunan’da rüya, İlahi Ziyaretçi olarak kabul edilirdi. Bu görüşün bir benzeri Şamanlar ve Kuzey Amerika yerlileri tarafından da benimsenmiştir. Oysa Freud, konuya öncelikle bastırılmış isteklerin rüyada gerçekleşmesi olarak bakmıştı. Her rüya, ona göre bir bilinmeyene ulaşan ana noktaya ve dolaşık, çözülemeyen düşüncelere sahipti.

E. Swedenborg, rüyalar aracılığı ile ruh dünyasıyla bağlantı kurduğunu iddia ederken; birçok ruh bilimci de, komplekslerimizin yatmakta olduğu alana girdiğimizi dile getirir. Edgar A. Poe için rüyalar; uyku, ölüm ve delilik gibi bilinmeyenin sınırlarında yer alan yollardır.

Ruya-ufukları1

Rüyalar bazen, “Bunu hiç düşünmedim, sadece rüyamda gördüm” şeklinde, kabul edilemez fikirleri aktarmakta kullanılmıştır. Zihinsel faaliyetler uyku tarafından tutuklandığında, akıl, çoğu az anımsanan algı dizilerinin kesintisiz yönetimine girer. Bilinçli irade, aklın en üst seviyesindedir. Eğer akıl, hayal gücünün denetimine tam olarak girerse gerçeklik bozulacak ve bir tür delilik ortaya çıkacaktır.

Aslında rüya hayal gücünün deliliği gibidir. Bu delilikle, farklı bir sezgi türü canlanabilir. Rüyalar; hayvan ruhları, romantizm,  zamansızlık, mağaralar, labirentler ve bilincin tüm aktif elementleri olarak yaşam ve ölümün sınırlarında dolanırlar.

Gizli istekler rüya ile ifade olunurken, rüyalar,  çözümü gereken ve Carl Jung’un “Gölge” dediği kişiliğin hayaletinin, hayvani dürtülere uzanan suçlu karakterlerini de içerirler.

Buna ilişik olarak, Carl Jung’a göre rüya, ilkel kolektif geçmişe uzanır. Jung’un kendi rüyalarını tabiri; bunların bilinçaltından gelen uyarılar olduğu yönündeydi ve ona göre ruhsal koruyucusunun verdiği işaretlerdi.

Rüyalar sadece beyin kabuğu nöronlarının ağ oluşumundaki rastlantısal  uyarı zincirlerinden ibaret olabilirler mi? Her rüya gören, mantık sınırlarını zaman ve mekanı aşarak, adeta bir kapı açarcasına, ruhunun karanlık dünyasına girer.

İçimizdeki derin gizlilikler ve arketipler; Ölüm ve Uyku adlı kardeşleri ile birlikte Eski Yunan efsanelerindeki gibi, rüyalar mağarasında yaşarlar.

Ruh, ilahi biliciliğini, beden uyuduğunda elde edebilir diye düşünülmüş. Bu durumda, beden kafesi ruhu sınırlıyorsa, ruh, uykuda iken zaman ve mekan çizgilerini aşabilir, mutlulukla kederin yakınlaşıp uzaklaşmasının önsezisine varabilirdi.

Beden kendini aldatan bir benlikse eğer, Ruh; gerçek ben olarak görülür, ilahi olana aittir, ölmez, parçalanmaz, çilededir ve hep sonsuz gerçeğin arayışı içinde bedende hapistir.

Eski Yunan’da rüyalar doğaüstü ziyaretçilerdi. Yalan veya gerçek rüyalar, iletici bir doğaüstü varlığın niyetine göre oluşuyordu. Klasik dönemlerde, gerçek haberci rüyalar, gizemli ben’in aldığı mesajlar olarak görüldü. Yalancı ve mesaj içermeyen rüyalar ise, dünyevi istekleri ve sağlığın durumunu belirtmek içindi.

Kutsal kitaba sahip ilk dinler benimsenmeye başlandığında, rüyalar, doğaüstü ile bağ aracı ve ruhun ölümsüzlük kanıtlarıydı. Ancak bunları Meleklerin mi, Şeytanların mı gönderdiği anlaşılamıyordu. Demonik ruhlar bazen, medyum, sahte ermiş, cin, peri olarak, rüya vasıtası ile insanları etkiliyorlardı. Karabasanlar ise insan ruhunun kötü ruhlarla savaşının belirtileriydi.

ruya-ufuklari2

Lusid Rüya’dan da söz etmek gerekirse; rüya gördüğümüzün bilinci ile, rüyamızı yönlendirebilmemiz anlamını taşıyan olgu olduğunu bilmeliyiz.

III. yüzyılda yaygınlaşan Yeni Platoncu anlayış, 4 tür rüyayı belirlemişti:

1- Visum; rüyacının yarı uykulu olduğundaki rüya (Aniden başı düşer, bir şey görür, sıçrar, uyanır. Uyku verici vehimdir.)

2- Insomnium; zihinsel, fiziksel sıkıntı halinde uyunursa ortaya çıkar, aldatıcı olur.

3- Visio; kahin rüya, açık kehanettir, gerçekleşir.

4- Somnium; geleceğe ait önsezinin belirmesidir.

Kaygı, açlık, tokluk, hazımsızlık, hastalık, ilaç etkisi, sarhoşluk gibi hallerde görülen rüyalar sahtedir. Zira bedensel etkiler bulunur.

Gizemli çalışmalar yapan bir insan, istiare duaları okuyup uyuyarak mesaj almayı başarabilir. Bir diğer insana, bir rüyayı göstermek için Havass veya Okült yöntemleri uygulayarak, ona istediği bir mesajı iletmekte ve istediğini yapmasını sağlamakta etkin olabilecek tarzda rüyalar aktarabilir. Bunların başarı yüzdeleri ve farklı uygulama yöntemleri bulunmaktadır.

Semavi rüyalar ise, göksel etkili, ilham verici, tefekkürle gelebilen ve hikmet kazandıran derin anlamlı rüyalardır.

Vecd hali, rüyanın süper ötesi bir halidir, keşif verir. İbadetlerle meşgul olma halinde, vehimler silinecek ve aldatıcı rüyalar azalacaktır.

Düşünceler bedenimizle beyin epifizi sayesinde etkileşir ve böylesi bir aktivasyonla rüya aracılığı ile uyanış da mümkündür. Birçok buluşun, problemin çözüm anlarını, düğüm noktalarını rüyalarında görerek, işlerini tamamlayabilen bilimcilerle, girişimcilerin sayısı fazladır.

İç dünyayı anlatmakta bir aracı olan rüyaları, yetkin kutsal mektuplara dönüştürebilen ve saflığa yaklaşabilenlerden olmamız dileği ile, sevgilerle esen kalın.

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir