“Yerel fiziksel yasalar, Evrenin büyük ölçekli yapısı tarafından belirlenir.” Mach Prensibi.
Bu günden itibaren, bir ay boyunca, gece göğüne bakanlar, gezegenler geçidini izleyebilir. 5 gezegen, yaklaşık ayni hizada, çıplak gözle, şehir ışıklarından uzakta ve bulutsuz havada, daha net ve parlak görünecek.
Olabildiğince pozitif düşüncelerle bütünleşerek hayırlı niyetlerimizi oluşturalım ki; duygularımız, enerjimiz, zihinsel yeteneklerimiz, şansımız yüksek seviyelere ulaşarak, sağlıkla, olumlulukla deneyimlensin ve gökyüzünü kutsayan güzellikler, hayatımızda da; içten dileklerimiz gibi sıralansın.
En son 2005 yılında, 5 gezegen, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn, ayni anda çıplak gözle görünerek, bu biçimde hizalanmıştı. Elbette, fenomenin etkisi ne olabilir diye düşüneceğiz. Hizalanmalar ve çapraz hizalanmaların, depremsellikten fazla, gök ve hava olaylarını etkileyebileceği öngörülür. Fazlasıyla kasırga, tornado beklentisi oluşur.
2005 yılındaki son hizalanma neticesinde, 1890 yılından beri Dünya’da görülmemiş sıcaklıklar baş göstermişti. Hizalanmış gezegenler ile, Dünya atmosferi üzerinde etkileşim sonucu fırtına ve kasırgalar rekor düzeye ulaşmıştı. 28 Ağustos 2005 tarihindeki Atlantik kasırga mevsiminde, Katrina Kasırgası hızla, kategori 3’den kategori 5’e yoğunlaşmış, hizalanmanın katalizör olabileceği düşünülmüştü.
Biliyoruz ki, kuraklık ve aşırı ısı, bitkiler üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir ve küresel tahıl üretiminde etkiler yaratmaktadır. 2005- 2007 arasında belirgin bir yüzdelik payı ile, birçok üründe rekolte düşüşü tespit edilmiştir. Güneş aktivitesinde değişimler, volkanik hareketlerin tetiklenmesi, tropikal siklonlar gibi yan etkilerin boyutları ise, hizalanmalar açısından tartışmalı teknik bilgiler gerektiriyor.
İnsan doğasına ve çok boyutlu yapısına baktığımızda, manyetik enerjinin artışı ile, zihinsel performansımızda ve iç gücümüzde seviye anlamında yüksek sezgilere kanalize olmamız kolaylaşabilir.
Bu anlamda, arındırıcı, şifalandırıcı çalışmalara önem vermemiz tavsiye edilir. Frekanslarımızı, arınmış yüksek kozmik bilinç seviyesine uyumlayabileceğimiz, her türden eğitici, uyandırıcı manevi girişime gereksinimimiz göz ardı edilmemelidir.
Düşünceyi odaklama, varlığımızı saran elektriksel alanlara etki edebilecek iç güçlerimizin muhakkak ki hareket unsurunun ilk temelidir. Titreşim ise, Hermetik bir prensip olarak, bize tüm gücün ve maddi formlar içerisinde kullanılabilen tüm enerjilerin belirli frekanslarda ve farklı kodlarda titreştiğini ifade eder. Burada önemli olan, Tin’e dönüş için, yukarı hareketimizi derece derece arttırmaya uğraşımızdır. Bunun adına; “zihinsel ve ruhsal dönüşüm” de diyebiliriz.
Gezegenlerin titreşim frekansı, belirli senkronizasyon notalarında, kutsal bir akustiğe dönüşerek, bize yanıtlar sunabilir.
Yarın sabah, gündoğumundan itibaren, beş gezegen, doğuda düşük,kuzeyde yüksek uzanan bir çizgi halinde 1 ay boyunca görünecektir. Dürbünle izlemek ise, muhteşem hizalanmayı biraz daha yakınımıza taşıyacak. Antares ve Spica da görselliği süsleyerek, çıplak gözle Doğu ve Güneydoğu tarafında gözlemlenecekler.
28 Ocak’dan itibaren Jüpiter’in çıplak gözle görünürlüğü yitecek. 7 Şubat’ta Merkür’ün görünürlüğü sona erecek, ancak hizalanma ay sonuna dek sürecek.
Jüpiter daima sabah erken saatlerde yükselecek. Mars, Satürn, Venüs ve Merkür tarafından takip edilecektir. Venüs, ise bizim için, Ay ve Güneş’in arkasından, gökyüzündeki en parlak nesne olmayı sürdürecek. 19 Ağustos 2016 tarihinde ise, gökyüzünde yine ayni beş gezegen Güney Yarımküreden sonraki bir sunum halinde ve ayni gün içinde, tekrar birlikte izlenebilir.