“Bilinçaltının gücünün farkında olmayan kişi başına gelen her şeyi kader zanneder” Carl Gustav Jung
İnsan yaşamı boyunca kendisi olma yolculuğunda birçok deneyimler yaşar.
Öncelikle kendimize sormamız gereken soru şu olmalı…
Bana dayatılanları mı yaşıyorum yoksa kendim olabilme özgürlüğüne sahip miyim?
Biyolojik varlıkların ortak özelliği ve ilk önceliği; kendini güven de hissetmektir.
Konuya büyük resme bakarak başlamak istiyorum. Vahşi yaşam ortamında aslanın bir ceylanı avlama prosedürü içerisinde iken avlanma rolündeki ceylanın canını kurtarma eylemi esnasında kolesterolün de artış gözlemlenmiştir. Yüksek korku, stres ve yaşama savaşı onda bu programı başlatmıştır. Soru şu, ceylanın kolesterolünü hangi yağlı yiyecek yükseltmiştir?
Yoksa bu korku anında böbreküstü bezlerinin strese bağlı savaş ya da kaç programı mı tetiklemiştir?
Bu örneği günlük yaşama uyarlayacak olursak, korkularımız, kaçtıklarımız, kaçamayıp eğildiklerimiz, hayır diyemediklerimiz bizlerde hangi patolojiyi programlamıştır?
Duygu bazında sindirilemeyen öfke, sindirim sistemimizi etkilerken, kalp otağında baskı ve sistit sorunları, alanımızın ihlalini sembolize eder…
Alanımızı korumak adına kurgulanmış olan hayatta kalma serüvenimiz bize günlük hayatta yaşadığımız korku, stres çatışma ve travmaların aktarımı yoluyla ortaya çıkan hastalıklar, beden de başlayan semptomların sonucudur. Hayır diyemediğimiz, istemediğimiz bir şeye evet deyişlerimiz, kendimizi ifade edemeyişlerimizin bedensel ifade biçimidir, hastalıklar.
Beden hasta olmuşsa bizimle iletişime geçmiştir ve bize bir şey söylemek istiyordur. Birçok kez şahit olmuşuzdur doktorumuzun şu söylemlerine “Neye stres yaptınız bu son dönemlerde, değerleriniz epey yüksek çıktı!”
Siz ne yaşadığınızın farkındaysanız ve semptomlarınızı gözlemleyebiliyor, nedenleri ve niçinlerin sebebini ve gidişatı kontrol edebiliyorsanız, çatışmalarınızın farkındaysanız iyileşme sürecine girmeye başlamışsınız demektir.
Not: Bu yazı hiçbir şekilde tedavi ya da teşhis içermez, sadece bize yansıyan semptomların farkında olmamızı sağlar.