Giden gelmez dağları

Bir şey biterse bittiği yerden başlar. Bu da asla bir bütünlük arz etmez. İçinde öldürdüğün senden gider. Gerçekten düşünmediğinin bırak hatıralarını adını bile unutursun. İnsan kendine yabancıdır kendini mercekleyemez, derinden bakamaz. İnsan tepkilerini ve hislerini yönetemez. Bu yüzden kendinden bihaber yaşar gider. Çoğunlukla cesur değildir. Yeterince cesur olsa gerçekten vazgeçtiğini yerine daha iyisini geleceğini bilerek hareket eder ve kendini kurtarır/ değiştirir.

Giden gelmez dağları

Ama kıtlık bilincinde olan için imkansızlık vardır. O hiçbir şeyi döndüremez yerine yenisini koyamaz. Eskiyi bırakamaz bu yüzden geleni göremez ve ona tutulamaz. İmkanlar fırsatlar önünden kaçar gider. Nasıl önüne düştü nasıl elinden kaçtı fark edemez bile. Tanrı bir sürü işaret ve işaretçi gönderir. Ama o gidenin arkasından o kadar uzun süre bakar ki geleni göremez.

Gerçekten bir şeyi ya da birisini unutmak için emek kaynak ve zaman harcanır mı? Hiç sanmıyorum. Bunu sağlayacak olan tek şey farkındalıktır. Sana yapılanı fark etmektir. Gerçek niyetleri görmek onların üzerini açacak kadar cesur olmaktır. Sonrasında kendi kul hakkına girmeden bir karar vermektir. Başkalarına layık gördüğünü kendine de görmektir.

Çoğu zaman başkaları için yaptığı hazırlığı kendisi için yapmaz insan. Mesela yumurtayı en sevdiği şekilde pişirmez. Ama söz konusu olan başkalarına şov yapmak ise hemen onu onların sevdiği gibi pişirir ve önlerine koyar. Neden? Aferin desinler takdir etsinler diye. Kendi kendine kendisini sevmesi ve takdir etmesi ona yetmez. Hep daha fazlasını isterken kendini öldürür. Önce kendine kördür.

Kendisine acı çektirene aldatana kandırana hakaret edene yaptığı işi küçümseyen ve hor görene yıllarca “eşim” diye katlanır. Elalem ne der diye susar. Hatta bu bağımlılığın ve zararlı alışkanlığın adını sevgi koyar. Tutunmaya doyamaz. Girdiği girdapta kendini boğar. Cesur değildir yeni bir yol açacağına inancı yoktur. Olduğu yerden kıpırdamaz. Vazgeçme hakkı yoktur. Bundan sonra böyle yaşayacak ve bu şekilde ölecektir. Kendini bir sandığa kilitlemiş alışkanlıklarının kölesi olmuştur, celladına aşık bir mahkum gibidir. Sor ona farkında mıdır? Değildir. Bunun emeği kaynağı ve zamanı olsa ne olur? Farkındalık olmadan hepsi çöptür, ziyandır. Çünkü şuursuzdur. Anestezinin altında kusuyordur. Kendini kandırırken ; Kan kusuyor ama kızılcık şerbeti içtim diyor.

Düşünmediğin seni düşünmez. Sevmediğin seni sevmez. İçinde öldürdüğün bir daha dirilmez. Bazı şeylerin geri dönüşü yoktur. Sen vardır zannedersin. gerçekten senden giden bir daha gözüne görünmez. Sen görüyorum zannedersin. O artık bir gölgedir. Ancak ışıkta yansır. Karanlıkta yoktur.

Özlem Deliduman

 

Yazar

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir