Öğrenmek Anlamak İçselleştirmek

Bakıyorum, bazı paylaşımların altına bazı kişiler ‘Evet’ yazıyor ama ben asıl şunu merak ediyorum:
‘Evet’ diye yazan kaç kişinin bugüne kadar dileği gerçekleşti, kaç kişinin olumsuz düşünceleri, endişeleri sona erdi; bu kaç kişinin bilinçaltına işlendi?

Artık kendimize dürüst olmanın ve gelişimimizi daha ciddiye almanın zamanı gelmedi mi? Her şeyin kolayına kaçtığımızın farkında mıyız?

Bir arkadaşım var, spiritüel alanda eski yeni kim varsa tanıyor; kimlerin iş yeri nerede, kimler ne tür çalışmalar yapıyor, hepsinden haberdar. Kimi duysa gider tanışır, muhabbet eder; bilgisine bilgi katmaya çalışır. Bilgiden patlayacak hale gelmiş durumda ama hayatına baktığınızda hala dünyasal kaygıları sürüyor; çok para kazanayım, geleceğimi garanti altına alayım endişeleri devam ediyor.

Her kim ne yaşıyorsa, tekamülü için onu yaşamayı seçmiştir. Bu arkadaşım da kendi tekamülü için uzun ve zorlanacağı bir yol seçmiş. Onun gibi farkında olmadan kendi yolunu uzatmak istemeyenlerin bilmesi gereken bir şey var: Öğrenilen her bilginin bir vebali vardır!

Bu yüzden, edindiğiniz her bilgiyi önce kendinize kullanmanız, kendi üzerinizde uygulamanız gerekir. Bunu yapmazsanız, hayatınızda iyi şeyler yaşamayı beklerken tam aksi şeyler yaşamaya başlayabilirsiniz.

Öğrenmek Anlamak İçselleştirmek

Kullanmayacaksan o bilgiye neden ihtiyaç duyuyorsun?” diye hesap sorar Evren bize. Bu yüzden, öğrendiğimiz her bilginin uygulamalarını yapmamız gerekir.

Oysa bakıyorum, yolun farkına varan çoğu kişi, aç kurtlar gibi bilgi peşine düşüyor. Bu eğitime gittim, şunun sertifikasını aldım, buna uyumlandım… Bir yarıştır gidiyor. Bilgi tek başına hiçbir işe yaramaz; bilginin sizi yukarı taşıması için, onu öğrendikten sonra anlamanız ve içselleştirmeniz gerekir.

Bu alanda aldığım ilk eğitim bittiğinde, o eğitimin devamı olan bir sınıf açılmasına rağmen, iç sesim bana “şimdi bekle ve bu bilgiyi özümse,” dedi. Ben de onu dinledim ve ikinci aşamaya katılmak yerine o eğitimde öğrendiklerimi beş ay boyunca kendi üzerimde uyguladım. Bu sürenin sonunda, ikinci bölüme katılmaya hazır olduğumu hissedince devam ettim eğitime.

Yıllar sonra o eğitime katılan diğer arkadaşlarımla karşılaştım; bana sordukları sorular karşısında “Ben bu kişilerle aynı eğitimi almadım mı!” diye şaşırdım ve fark ettim ki benim öğrendiklerimi uygulamış olmam onlardan daha hızlı yol almama sebep olmuştu.

Sizce amacımız, çok fazla eğitim almış olduğumuzla övünmek mi yoksa gerçekten kendi içimize doğru yol almak mıdır?
Eğitimlere sadece katılmış olmak, iyi dinlemek, onların sertifikasını almak ve çıkıp gitmek kimseye bir şey kazandırmaz. Sonunda kafanız karışır; bilinç düzeyiniz de yerinde saymaya devam eder.

Katıldığınız bir eğitimde, öğrendiklerinizi önce kendiniz üzerinde uygulayın; bunun için kendinize zaman ayırın, sonra hala ihtiyaç duyuyorsanız başka bir eğitime katılırsınız. Oysa çoğu kişi, bir eğitimden diğerine koşuyor, ‘bilgi çorbası’na yeni malzemeler katmaya yöneliyor. Bu nedenle, öğrenmesi gerekeni öğrenemiyor, bir süre sonra da olanı da unutup gidiyor.

Ego, bu yolda sizi asıl amacınızdan saptırma eğilimindedir. “Arkadaşlarım o eğitime katılmış, ben de katılayım,” der durur, “O eğitim bana gerçekten gerekli mi, şu anda ona mı ihtiyacım var mı?” diye sormaz. Belki de edindiğiniz bilgiler size yeterli ya da arkadaşlarınız gidiyor diye gittiğiniz değil de başka bir eğitim size daha uygun. Bu sorgulamaları yapmadan eğitimden eğitime koşmayı bırakın, en önemlisi de bir çaba harcamadan ilerleme kaydedeceğiniz sanrısından çıkın ve kendi üzerinizde ciddi ciddi çalışmaya başlayın.

Bir dağ var; hepimiz o dağın zirvesine varmak üzere yola çıktık. Bu dağın her yanından zirveye giden yüzlerce yol var. Herkes kendine keyif veren yoldan gitmeli. Bu bazıları için nefes teknikleriyle, bazıları için yogayla, bazıları içinse bilinçaltı çalışmalarıyla olabilir. O yoldan bu yola koşup “diğer yol nasılmış?” diye merak etmek zirveye çıkmamızı geciktirmekten başka işe yaramaz. Kendinize uygun olanı, sizi iyi hissettireni seçin ve o yolda ilerleyin.

Duygularınızı ve düşüncelerinizi tahlil edin, bilinçaltı temizliği ve arınmalar yapın; nereye gitmekte olduğunuzu fark edin.

Yollar ancak böyle yürünebilir; acele etmeden ve nereye bastığınıza dikkat ederek…

Herkesin ruhsal yolunda rahatlıkla ve keyifle ilerlemesi dileğiyle…

Sevgiyle…

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir