Bireyin sahip olduğu öz denetim özelliği oto kontrol mekanizması olarak benliğinin bir parçasıdır. Bireyin kendisini kontrol etme, düşünceler ve duyguları üzerinde denetim otoritesine sahip olmasıdır. Kişi kendisi ve yaşadığı dünya arasında ki uyumu bu sayede sağlayabilir. Bulunulan ortam ve koşullara göre bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını mevcut koşullara göre uyumlu hale bu sayede getirir.
Çocukluktan itibaren yaş ilerledikçe bireyde öz denetim becerisi artış gösterir. Burada bu becerinin gelişimi adına ebeveynlerin desteği önemlidir. Sahip olunan Öz denetimin durumunu belirleyen, kişinin istek ve arzularını erteleyebilme iradesidir. Birey “öz denetimi” sayesinde belirlediği hedefe ulaşmak için kendi davranışlarını yönetebilir. Arzularının kaynağı olan dürtülerine karşı koyarak, isteklerini erteleyebilir.
Çocuklarda ilköğretim öncesi dönemde isteklerini erteleme becerisi gelişimi desteklendiğinde, okulda ve sosyal ilişkilerde daha başarılı oldukları görülmüştür. Haz odaklı isteklerini erteleyebilen çocukların, yetişkinlik dönemlerinde özgüvenleri ve yaşam doyumları yüksek bireyler oldukları belirlenmiştir.
Bağımlılık, bireyin kendini kontrol etme konusunda zafiyet göstermesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Bağımlılık sorunu yaşayan bireylerde; “Öz denetim” gelişimlerini sağlayacak yardımlar almaları durumunda bağımlılıktan kurtulma üzerinde başarı sağlanabilmektedir. . Bireyler sahip oldukları öz denetim özelliklerini geliştirebilme gücüne sahiptirler.
1 – Ulaşılabilir bir hedef oluşturma
Ulaşılabilir ve iyi tanımlanmış bir hedef belirlemek bireyin kendi oto kontrolünü güçlendirmek adına önemli bir ilk adımdır. Örneğin; Akşam yemeğini erken saatte yiyeceğim ve sonrasında atıştırmayı bırakacağım.
2-Kendine inanmak
Hedefe ulaşabilmek adına bireyin kendisine olan inancı o hedefe ulaşmak için önemli bir adımdır. “İç kontrol odağı” oluşturmak ve geliştirmek için önemlidir. Birey bu şekilde kendisini etkileyen olaylar üzerinde kontrolü ve değiştirme gücü olduğunu inancını pekiştirmiş olur. Olayların kontrolünün büyük ölçüde kendi iradesine bağlı olduğuna inan iç odaklı bireyler, dış odaklı bireylere göre hedeflerine ulaşma olasılıkları daha yüksektir. Dış odaklı bireyler, büyük ölçüde olayları değiştirme güçlerinin kendi ellerinde olmadığına inanırlar. Kişinin kendisine inanması ve iç kontrol odaklı olması özgüven artışı sağlayacaktır. Kendine olan inanç sayesinde hedefe ulaşmak, sonraki hedefler içinde bireyi motive eden bir unsur olacaktır.
3- Hazzı Erteleme Davranışı
Bağımlılık hissedilen nesneye veya davranışa yönelik gerçekleştirme arzusunu ertelemek, geciktirme çabası istek -arzunun şiddetinde düşüş sağlayacaktır. Ayrıca bu geciktirme çabaları bireyin öz denetimini güçlendiren egzersizlerdir.
4-Meditasyon
Günlük meditasyon egzersizleri kişinin bağımlığına karşı göstereceği direnç artışına destek olmaktadır. Anlık dürtülerin emrettiği hazzın karşılanması talepleri yerine; Uzun vadeli büyük kazançlara yönelik odaklanmanın yerine alacak düşünceye ulaşmanın önü açılır. Sonuç olarak dürtüleri harekete geçiren duyguları kontrol etme etkin hale gelecektir. Günlük düzenli yapılacak meditasyon çalışmaları bireyin öz kontrolünde artış sağlayacaktır.
5- Kendini kontrol ve denetim geliştirme
Bireyin öz denetimini destekleme ve gelişiminde başarı günlük pratik yapmaktan geçer. Günlük pratikte bireyin kurtulmak istediği bağımlık haline gelmiş davranışlarının detaylarını yazması önemlidir. Bağımlılık davranışının nasıl başladığı, bu davranışta elde etmek istediği hazzı ve kendisine yönelik zararlarını açıkça yazılması fayda sağlar. Gün içerisinde bağımlılığa karşı gösterilen dirençlere ait düşünce ve eylemlerinde yazılması gereklidir. Bilinçaltını bağımlılık davranışına karşı ikna etmek adına yazma eylemin en az 30 gün boyunca düzenli gerçekleştirmesi önerilir.
www.renkpsikoloji.com