Düşmüşüz ayrılık illüzyonuna

Ayrılık illüzyonuna kapılan bizler, düşmüşüz karanlıkla aydınlığın amansız mücadelesine. Bize dayatılan kalıpların içine sıkışıp kalmışız nicedir biçare. Hiçbirimiz kaynaktan ayrı değiliz oysa. Sınırlı algıyla kaybolmuşuz karanlık yollarda avare.


Yoktur ayrılık senle benim özümde. Kurulmuş tuzaklara kapılıp hangi vakit ayrı görür olduk birbirimizi. Ayrılık yanılgısına düşüp uzaklaşmışız gerçekliğimizden. Hakikatine uyanmış bilinçler, haykırır bildiklerini dinler misin SEN! Dökülür kadim bilgiler önüne, okur musun satır aralarını dikkatlice. Geçmiş ve geleceğin sırları sahnelenir vakitlice. Görür müsün saklanmış olanı kurgunun içinde uyanmış bilincinle.

Uyan ruhsal doğana bir an evvel. Özgürleş tüm tutunduklarından. Genişlet bilincini ve algını alabildiğine. Gönül gözünle gör varoluşun hakikatini. Sen hiç ayrılmamıştın kaynağından oysaki. Hatırla tüm vaatlerini. Bu dünya arenasına hangi rollerini deneyimlemek için geldin. Şaha kalkmış bilincinle gözlemle olanları. Gör karanlığın tüm kurgularını. Aç tüm algılarını ve yakala yalanlarla gizlenmiş niyetleri. Dinlersen yüksek benliğinin sesini, sana yolunu gösterir. Hatırla! Zaman döngüsünde bu devrede neden varlık buldun. Hatırla ruhunun hangi deneyimler için akit verdiğini. Hatırla hangi karma yüklerinle geldiğini. Hatırla sana unutturulan gerçeklerini.

Taşırsan bilincinin makamını yüksek benliğine. Aydınlık yollarda emin adımlarla ilerlersin unutma. Karanlık gördüğün her neyse, uyumsuzluktur doğasında olan. Kendine hizmettir niyeti bunu bil. Duygu ve düşüncelerinde olumsuzluktur yegâne seçimi. Sen koşulsuz sevgiyle yürü usulca karanlığın üstüne. Işığınla aydınlattığın her yerde, gücün karanlığın üstünde unutma. Engellersen ışığının kudretini, yarattığın gölgelerinle korkunun kucağına düşersin ansızın yine.

Karanlıkta kalan her ne varsa, bil ki senin kudretinden daha güçlü değil. Karanlığı da aydınlığı da var eden SEN. Okumaz mısın hakikat bilgilerini. Keşfe koyulmaz mısın sende var olan cevheri. Deneyimlerinle edindiğin bilgileri, bilgelikle kullanmaz mısın cömertçe. Kulak vermezsen yüksek benliğinin sesine. Kendi yarattığın karanlıkla tutunup kalırsın tüm korkularına bunu bil.

Karanlığın kudreti yoktur. Onu var eden de yok eden de sen. Yükselmezsen bilinç makamında hakkın olana, cehaletin karanlığında korkularınla yüzleşirsin nafile. Hangi bilinç düzeyindesin sor kendine. Gayrısında arıyorsan sorumluluğu düşmüşsün kurban bilincine. Kendine hizmetse yaşam amacın, egonun tuzağında sıkışıp kalmış bilincin. Sen kendini bilmezsen, görebilir misin ışığın kudretini. Sen ışığını parlatmazsan eğer, galip gelebilir misin karanlığa peki…

Seçimlerindir deneyimlerine sebep. Seçimlerinle yaşamını yaratır, yaratımlarını tekrar tekrar deneyimlersin. Ayrılık illüzyonuna düşmüşüz zaman döngüsünde nicedir. Dünya sahnesinin sonsuz deneyimleriyle oyalanıp durmaktayız geçmişten bugünlere. Hangi kaynaktan geldiğimizi unutmuş bilinçlerimizle, uyanış yolunda arayışta olanlarız biçare. Olasılıklar diyarında ayrı düşmüşüz birbirimizden nicedir. Kimimiz karanlık yolunda, kimimiz aydınlık yolunda.

Özgürleşirsen tüm korkularından, cesaretle yürürsün aydınlık olana. Tüm bildiklerini unut. Sende saklı tüm hakikatin bilgileri. Sen yeter ki hatırla! Uyanmış bilincinle gözlemle yaşam sahnesinde bütün olanları. Neyin mücadelesinde insanlık? Nasıl bir gelecek kurgulanmakta görmez misin? Yargılamadan tüm olanları, tarafsız gözlemle oyun sahnesini. Bilincinin ötesinde var olan yüksek benliğinin bilgeliğiyle izle tüm olanları. Göreceksin hakikat her zerresiyle varoluşun özünde. Unuttuğun her ne varsa hatırla. Ve bir daha düşün sen bu oyunun neresindesin.

Sen kendinden kendine yolculuktasın nicedir. Her anınla yaratım yaparak, düşlerinde gezinirsin yaşam deryasında. Işığı da tattın, karanlığı da. Zaferi de tattın, yenilgiyi de. Acıyı da tattın, neşeyi de. Esareti de tattın, özgürlüğü de. Çocuk da oldun, ebeveyn de. Kadın da oldun, erkek de. Oysa sen her birini unuttun bu döngüde. Dünya yaşamına her düştüğünde, tüm akitlerini de unutup sonsuz bir arayışa kapıldın çaresizce.

Sen kendinden kendine yolculukta olansın hatırla. Duygu ve düşüncelerinle deneyimlerini yaratan, deneyimlerinle yeniden hatırlayansın her defasında. Korkularınla yüzleşebildiğin kadarıyla ilerledin ruhsal yolculuğunda. Işığını yansıtabildiğin kadarıyla, karanlığın üstesinden geldin. Bilincini yükseltebildiğin kadarıyla, cehaletinden özgürleştin. Yüksek benliğinin bilgeliğiyle attığın her adımda, sen yolunda ilerledin. Kulak kapadıkça hakikatin sesine, egonun tuzaklarında tökezledin. Kâh kurban bilincine düştün. Kâh bilgelik makamında yükseldin ve özgürleştin.

Sen kendinden kendine yolculukta olan. Ne vakit ayrı düştük karanlıkla aydınlığın illüzyonunda. SEN her iki yolunda ötesine geçip, BİZ bilinciyle yürürsen ne vakit. Anlarsın ki ne karanlık var, ne de aydınlık. Her ikisi de bu boyutta birbiriyle dans eden, hiçlik makamında ise yok hükmünde olan.

O vakit söndürmeyin ışığınızı. Özgürleşin tüm korkularınızdan ve görün ayrılık illüzyonunu. Geçin aydınlıkla karanlığın ötesine. BEN olma bilincinden öte geçip, BİZ olma bilincine olsun nihaî yolculuğunuz.
www.senayzuhur.com

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Subscribe
Bildir
guest

4 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Murat Tali
Yönetici
8 Nisan 2022 14:24

Kendisine kavuşamadan ölen ruhlara gelsin bu yazı. Emeğine sağlık

Gülay Şimşek
Üye
2 Nisan 2022 11:08

Kaleminize sağlık Şenay Hanım
Evet uyanarak Bilgelik makamlarımızı anımsayalım.
Öz’ümüzü bilenlerden Ol’alım.
Hakikatin Işığı ile aydınlanalım ve aydınlatalım.
Keyifle okudum Ruhsal yolculuğu teşekkür ederim.
Sevgiler

Murat Tali
Yönetici
1 Nisan 2022 19:35

Ayrılık sanıcısını insanlarla mı? Annesiyle mi? Yoksa varoluşuyla mı yaşar insan?

Gülay Şimşek
Reply to  Murat Tali
2 Nisan 2022 11:05

Bence var oluşuyla yaşar. Hepimiz anımsamaya geldik Öz’ümüzü yatılsın uyanış Sevgili Murat Bey.

4
0
Would love your thoughts, please comment.x