Yaşadığımız fiziksel rahatsızlıklar bize enerji bedenimizin birer mesajıdır. Bu mesaj, dönüşüm yolunda atmamız gereken adımlarda bize yol gösterici olur.
Her bir çakramız fiziksel bedenimizde hormonal bezlerimizin olduğu noktalara denk gelir ve bunlar bedenimizde belli bölgelerden sorumludur. Sorunun kök nedenine inebilmek için bağlantıları takip etmemiz gerekir.
Farklı medeniyetlere ait farklı çakra sistemleri olmasına karşın birçok kişi tarafından 7’li çakra sistemi kabul edilmektedir. Bizler 7 ana, 196 tali çakraya sahibiz. Bunun yanı sıra üst çakralar ve daha başka çakralarda mevcuttur. Ancak bunlar uzmanlık alanıdır ve bu yazıda yer almayacaktır.
Çakralar enerji merkezlerimizdir. Birbirleri ile denge ve uyum içinde çalışmaları gerekir. İlk beş çakranın dengelenmesi ile 6. ve 7. çakralarımız kendiliğinden arınır. Bu iki çakra ve de kundalini enerjisi ilk beş çakra arındıkça, kişinin hazır olduğu ölçüde aktive olur. Özellikle 3. gözün dışarıdan bir uyaranla aktive edilmesi ve Kundalini enerjisinin bilinçsizce dış etki ile yükseltilmesi kişide istenmeyen problemler yaratabilir.
Yukarıda belirttiğim gibi her problemin altında psikolojik bir etken, bu hayatta dönüştürmeyi öğrenmemiz gereken bir duygu yatmaktadır. Örneğin kontrolcülük böbreklerimizle alakalıdır, geçmişten kaynaklı inanç ve korkularımızın geleceğimizle ilgili kararlar vermemizi etkilemesi bedenimizin sağ alt tarını etkiler, yaratıcılığımızı baskılamak migren için altyapı oluşturabilir, saf sevgi eksikliği kasıklarda sorunlar yaşamamıza sebep olabilir gibi daha birçok örnek verilebilir.
Bir örnek üzerinden konuşacak olursak, kadınlarda görülen sancılı memstürasyon süreçlerini ele alabiliriz. Mens dönemi kadının yaratım gücünü, doğurganlığını ve kadınlığını temsil eder. Kadının Gaia yani toprak anadan, Kibele’den gelen yaratıcı ve arttıran yanıdır. Toplumda birçok kız çocuğu daha ilk menstüraston gördüğü andan itibaren bunu saklaması gerektiği söylenerek büyütülür. Bedenimize ait bu doğal ve inanılmaz özelliği saklamamız gerektiği öğretilir. Bu durum bilinçaltımıza ayıp ya da günah olan bir şey yapıyoruz mesajını yıllar yılı işler. Bunun yanı sıra toplumun bazı kesimlerinde var olan erkek evlat sahibi olma isteği ve bu konuda kadına uygulanan psikolojik şiddet aynı şekilde anne karnındaki bebeğe de iletilir. Öyleki şifa çalışmaları sırasında hiçbir fiziksel engeli olmadığı halde menstüraston sorunu yaşayan ya da çocuk sahibi olamayan danışanlarımda yaptığım enerji teşhisleri ile anne karnındaki bu psikolojik şiddete kadar giden bilinçaltı kodlarına ulaşılabiliyor.
Enerji bedenle olan bağını açıklarsak bu problem 2. çakra ile ilgili sorunlardan kaynaklanır. Menstüraston güçlüğü ve problemlerinin altında yatan sebepler arasında kendine duyulan öfke, kadın olmaktan duyulan rahatsızlık ve nefret olabilmektedir. 2. çakranın düzgün çalışmaması kişide öfke, dikkat eksikliği, odaklanma problemi, duygusal problemler, cinsel sorunlar, yaratıcılıkla ilgili sorunlar, saf bilgi ve saf arzu eksikliği şeklinde ortaya çıkabilir.
Bu sorunlarla boğuşanlarınız varsa enerji bedeniniz üzerinde çalışabilir, sağlıklı ve turuncu renkli besinler tüketebilir, aromaterapi desteği alabilir, nefes egzersizleri ve en önemlisi meditasyon aracılığı ile çözüme ulaşmayı deneyebilirsiniz. Ancak belirtmem gereken çok önemli bir nokta var ki, bu da yaşadığımız her bir sorunun bizden asıl istediği o konudaki farkındalığımızı arttırmaktır. İçinizdeki şifayı aktive etmek için hangi yöntemi seçerseniz seçin, lütfen kendinize “bundan ne öğrenmeliyim” sorusunu sormayı ihmal etmeyin.