Orta Asya ritüellerinin inanışlarına göre, Çiçeklerin suları ile yıkananlar, genç ve sağlıklı olurlarmış. Nerolla Prensesi 18.yüzyılda adını verdiği Portakal Çiçeklerinin kokusu ile tarihe imzasını atmış bir kadın. Toplantılarına gitmeden önce ellerine, bileklerine sürdüğü Portakal Çiçeği özü ile giydiği beyaz eldivenlerinden yükselen bu şifalı kokular, herkesi etkiler, herkesin Prensesi çok sevmesine neden olmuş. Ellerini konuşurken kullandıkça havaya yayılan Nerolla çiçeklerinin kokusu onu, pür dikkat etrafındakilerin dinlemesine, odak noktası olmasına neden olmuştur. Bu çiçeklerin Aromaterapik özellikleridir, koku yolu ile ruhun huzurunu, dengesini, uyumunu sağlamak. Çiçek Terapisi ise içilebilir Çiçek özlerinden hazırlanmış Likit preparatlardır. Yine Orta Asya Şaman ritüellerinde çiçeklerin bizzat kendi tohumları ve çiçek kısımları içilerek kullanıldığını tarihsel süreçten öğreniyoruz. Bugün Menekşe Çiçeklerinin ya da Karahindiba çiçeklerinin, yemek ve salatalarda kullanılmalarına şaşırmıyoruz çünkü onlar yenilebilir Çiçekler. Çiçeklerin evrende ki en güçlü, en saf titreşimleri ile bastıramadığımız korkuları, kıskançlıkları, öfke duygularını ve şiddet gibi negatif ruhsal durumlarda oluşan hallerimize şifa annelerdir.
Çiçekler Özümüze, kendimize yakın hissettirirler, bunun adı öze kulak açmaktır. Bu sesi duymaya başladığınız an, önünüzde Dengenin ve uyumun aktığını anlarsınız. Çiçekler özümüze döndürürler bizi, içsel kimliğimizi ve kalbimizi anlamamıza neden olurlar. Farkındalıkla kullanılan her Çiçek, titreşimini sevgi ile teslim eder karşı tarafa. Su elementi, aktive eder çiçeğin özünü, dönüştürme işte bu noktada başlar. Çiçek kürleri bu yüzden Homeopatiktir. Her saf su, her Çiçeğin hafızasını kopyalar, çiçek en saf haliyle teslim olur SU elementine. Bu muazzam buluşmaya eliksir davetiye çıkartır. Anne gibi sizi sarmalar, Çiçek özlerinin daha birkaç damlada, titreşimini hissedersiniz. Bu güçlü bir çalışma biçimidir. Su ile yapılandırılmış her mükemmel hücreye titreşimlerini salar. Auranın etrafında ki yırtıkları, delikleri yamar, aşırı acı hissedenlerin acılarını kovar, farkındalık noktasına vardırır. Bütüne yaklaşmaya ve bütünün bir parçası olma bilincine taşır çünkü “Çiçeğin doğasında mükemmel bir uyumlanma kanalı vardır.
Çiçek bilir ne zaman açacağını ne zaman tohuma kaçması gerektiğini ellemezsen gösterir sana. Rengi ile titreşim frekansını anlarız, kokusu ile zihnin kapılarını açmasına tanık oluruz.” Bu eski bize hiç benzemez. Olaylar ve durumları çeker titreşimleri ile Çiçekler. Belki yıllardır görmediğiniz ama yaşamınızda size bir travma armağan etmiş durumun ya da kahramanın karşınıza tekrar çıkmasına tanık edebilirler. Ya da acısı, kırgınlığı yüzünden küs kaldığınız yönünüz çıkıp gelebilir yeniden. Buna tanıklık eden danışanlarım oldu, tıpkı diğerleri gibi, eski zamanların olaylarını şimdi ki zaman içinde yinelediklerini ya da benzer duygular yaşadıklarını anlattılar. Bunun gerilerde kalmış ama aura enerjisini ve çakraları etkileyen blokajları olduklarını söylemişlerdir. İşte Çiçekler sizi sizden iyi anlayan ve dillendiren titreşimler olarak karşınızda boy gösterirler. Çiçek Terapide ki süreç, sorunla eş orantılıdır ve iyileşme isteği ile, istemek yolun yarısına varmak demektir. Daha ilk Çiçek küründe, kendisinde ki değişimleri gözlemlemeye başlayan yüksek algı danışanlarım var. Kim olduklarını biliyorlar ama ne istediklerini bilmiyorlar. Bu onların belki de en büyük sorunu. Ya da ne kadar melankolik bir ruha sahip olduklarını bilip, bundan hoşlandıklarını itiraf edenler bile gördüm. Gerçeklik ve dürüstlük konusunda öze dokunmadan şablon ve kurallarla dolu bir zihin oyunu oynamayı tercih edenler, kendi gerçekliklerini asla öğrenemezler.
İyileşme zaman alan ve ihtimam görmesi gereken bir süreçtir. Elbette ki hiçbir çiçeğin gücü birkaç haftalık kullanımlarla kronik durumları çözemez, çözüm uzun soluklu ve sürekliliği olan kullanım ile gerçekleşebilir. Örneğin çocukluğundan beri aşırı hassas büyümüş olanlarımız bir anda kırgınlıklarını bitiremezler, bu aylar aldığı gibi danışanın çözüm isteği orantısında da yol alır. Ya da ağır travmaların izleri, yarattığı korkular ve kaygı seviyeleri terapistiniz gözetiminde uygulayacağınız çiçek kombinasyonlarını düzenli kullanmakla iyileşme, adım adım başlar. Ayrılıklar, kırgınlıklar, yaşama küsmeler, hayata öfke duyanlar ve hastalanan ruhlar, bedenler ve zihinlerle dolu toplumlar olduk. Bozuk titreşimlerle aramızda dolaşanlar, bozuk niyetleri ve ruhları ile negatif yüklü bulutlar gibi içimize öfke dolduranlar var. Her şeyimiz yerli yerinde dursun istiyoruz hatta sevdiklerimiz bile. Değişimlere öfke duyarken; kök çakranın enerjisini bu öfke ile balçık gibi sıvıyoruz onun üzerine sonra da ayaklarım ağrıyor, bacaklarımda sorun var gibi fiziksel adlar tanılar koyuyoruz kendimize. O gün öfkenin tohumlarını üzerimizden atıp kaçanlardan biri de biz oluyoruz. Hep en kötüsünü düşünmeye başlamak, en kötüsünü kurmak, oluşturmaya başlamak demektir. Zihin bu düşünce formuna alıştı mı işin içinden çıkılmaz, kronik bir ruhsal durum oluşur. Çiçekler; negatif hali süpürür, zihinde farklı bir bakış ve algı formu getirir. Asla asi ya da sert değil, tersine uyumlu ve değişebilirliğin esnekliğine getirir bizi. Hoşgörünüz çıkar ortaya, anlayışlı ve olgun davranışlarınıza tanıklık edersiniz. Kıskançlıklarımız sevgiye ve içtenliğe dönüşmeye başlar yani özümüze. Artık herkesi tırmalayan bir kedi değil, kendi titreşim yüksekliğinin farkında bir varlık olarak dingince yaşarsınız. Dalga dalga her gün içimizde büyüyen çiçek titreşimleri bizlere, bilip de bir türlü yapamadıklarımızı uygulatır. Adım adım soyarak kabuklarımızı, bizi özümüze ulaştırır.
Öze ulaşmak için kullanılacak titreşimler, bireyin titreşim değerleri ile bütünlük sağlamalıdır. Bunu terapistiniz sağlar, kimi zaman Bach Florası kimi zaman Bush Çalıları kimi zamanda Şamanik Çiçek Özleri ile sorununuz üzerinde çalışma sistemi belirler. Şamanik Flower Essence adı ile ilk tanıdığım Magical Çiçek Özü olan Mayoran çiçekleri (mercanköşk bilinen adı ile) ‘origanum majorana homeopatik ismi ile bu çiçeği düzenli tentürünü kullanmıştım. Güçlü ve iradeli olmam konusunda bana mühim bir destek vermiştir. Evren ve bütünlük kavramlarını üzerinizde işlerken, size gerçekte kim olduğunuzun bilgisini verir. Yüksek benlik çalışmalarında yol gösterici bir kılavuzdur. Onun titreşimlerini takip etmenin faydasını Hamdolsun aldım sevgi ile. Onun bana bir anne gibi sevgi duyduğu ve içimde açtığı sevgiyi daha da büyütmesi bana korkularımı yendirmişti.
Çiçekler algılar üzerine çalışırlar. Algıları, toz tutmuş, çerçeve içine alınmış köşelerinden çıkartırlar. Beş duyu üzerine başlayan bu titiz çalışma, Çakra alanlarının yeteneklerinin su üzerine çıkmasına teşvik ederler. Çocukluğumuzdan itibaren algılarımız giderek, büyüdükçe yeteneklerini kaybeder. Şartlar, koşullar, kurallar, yaratıcılığa köstek olabilir. Duyma, görme, tat alma ilk açılmaya başlayan algı zincirini oluşturur. Birçok Çiçek danışanım 3.kürden itibaren tat almalarında ki değişiklikten söz eder, daha önce almadıkları bu naif tatları yakalamaya başlarlar.
Çiçeklerin şifası ile.