Hislerimiz ve sezgilerimiz
Kalplerimizi yakınlaştıran ya da uzaklaştıran
Sezgilerimizi dinlediğimizde
Vazgeçişlerimiz kolay
Bağlılıklarımız ise sonsuz
Ne denli kolaysa vazgeçişlerimiz
O denli hürdür ruhumuz
Ne denli fazlaysa tutunduklarımız
O denli ağırdır esaretin yükü
Her ruh kendi yolunda yürür varlığıyla ebedi
Ruhun yaşam yolculuğu kendiyledir yalnız
Ruhsal yükünü hafifletmek yaşamda
İnsanın iradesinde saklı gerçeği
Hisleriyle yol alan her kimse
Sezgileri yaşamına sadık rehber
Her ruh yüklerinden arındığı kadar hür
Tutunduğu kadar tutsaktır kendine
Yaşamda ruhsal yolculuğunu huzurla sürdüren
Her anlamda gelişen, dönüşen ve dönüştüren
Yolunda hür adımlarla ve ışığıyla sonsuzluğa yürüyen
İşte o özgürlüğün eşsiz güzelliği yaşamda
İnsan tüm potansiyelleri kendinde saklayan. İnsan hisleriyle var olup, sezgileriyle yol alan. İnsan, tüm varoluşu ruhunda taşıyan. İnsan, ruhsal yolculuğunu hür iradesiyle tamamlayan. İnsan ezelden sonsuzluğun kadim yolcusu olup, her daim kendini arayan.
Her insan ruhunda sonsuz sırlar saklar. İçindeki yaralı çocuğu iyileştirme çabasıyla mutluluk arayışında olur kimi zaman. Arayışları her ruhu, kendi yaşam yolculuğunda oradan oraya sürükler. Gücünü özünde bulan, uyanmıştır artık yaşamın o derin uykusundan. Ya siz uykuda mısınız yoksa halen. Görmez misiniz önünüze apaçık serilmişken tüm gerçekler.
Her insanın yaşama yüklediği anlam farklıdır. İnsan yaşamı algıladığı boyutta deneyimler. Mekâna ve zamana hapsolmuş ruhuyla… Uyanmamışsa eğer ruhsal boyutta hakikatine, hâlen uykuda olandır nafile. Sonsuz yaşamı idrak edemeyen, varoluşunun anlamını yakalayamayan ve kendini bilmenin sırrına varamayan nicesi biçare derin uykudadır.
Uyanmak, bilmek ve bilgiyi içselleştirmek demek.
Uyanmak, tüm gerçekliği idrak edebilmek.
Uyanmak gönül gözüyle görüp,
Yaşamın sırlarını ruhen kabullenmek.
Uyanmak, kendinde kendini bulmak.
Uyanmak beden mabedinin kalıplarından sıyrılıp,
Ruhunun sonsuz makamına ulaşmak.
Kendine dair tüm algılarından kurtulamayan zihinler, ruhsal uyanışın sancısını yaşar nicedir. Yaşamın anlamını sorgulamak, deneyimlerin muhteşem gücüyle ruhen olgunlaşmak ve bilincini genişletip varoluşu idrak edebilmek uyanışa varan adımlardır. Bilmek ya da görmek yetmez. Varlığını en mükemmel haline taşıyabilmek, ruhu aslına götüren varoluş gerçeğidir.
İnsan; giyindikleriyle, konuştuklarıyla, tutumlarıyla ya da dünyevi rolleriyle kendi değildir oysa. Taşıdığı tüm kimliklerden sıyrılıp, özüne varabildiği takdirde bulur aslolan kendini. İnsan, tüm kalıplarından azat olup ruhunun makamına teslim olmadıkça varabilir mi aslına. Kendinden dahi vazgeçmedikçe uyanır mı hakikatine. İnsan tanımadıkça öz varlığını, kendini bilmenin sırrına varır mı kişisel gelişim yolculuğuyla.
Zıtlıkların içindeki dengeyi görebilene her şey eşsizdir. Ruh yaşam sahnesinde tüm zıtlıkların varoluşunu deneyimler. Yaşam deneyimlerinin kazanımlarıyla, kendini dahi kendiyle kıyaslayan bilinç mertebesine ulaşmak ayrı bir değer. Ruhun, bedenin ve zihnin birlikte yakaladığı muhteşem ahenk; o ne güzel bir denge hali… İşte o vakit ruh yaşamla dans eder huşu içinde.
Önce kendine samimi olmalı insan. Gönlüne sadık bir dost olabilmeli. Başkalarının gözüyle de bilmeli kendini. Sevgide koşulsuz olabilmeli ki kendine, hakkınca verebilmeli diğerlerine. Kendine beklediği övgüyü, nicelerine cömertçe göstermenin de hazzına varabilmeli.
Kendinde olanı gözünde yüceltenin düştüğü tuzak, kendini beğenmekten öte değildir ne yazık ki. İnsan gönül tahtında olanlara, gerektiğinde övgüde yüce gönüllü olamadıkça. İnsan, yaşam sahnesinde bir tek kendi olmadığının farkına varamadıkça. İnsan beden kalıbının ötesine geçip, ruhsal anlamda kendine dönemedikçe. Bir yanıyla hep eksik, bir yanıyla hep kendine yabancıdır oysa.
Ruhsal olgunluk mertebesinde dünyevi tüm algılar aslına dönüşür. Yaşamın sırrını keşfe koyulmuş bir bilinç hâkimdir ruha, bedene ve zihne. Bütün değerler evrensel niteliktedir. Sezgileriyle yürür böyleleri ve koşulsuz sevgi için yaşarlar her an. Ruhsal gelişimdir tüm hedefleri. Farkındalık yolculuğudur onların yaşam yolculuğu. Ruhen kazandıklarıyla, farkındalık için dokunmaktır yaşama tüm varoluş gayeleri.
Onlar için dünya bir tekâmül okulundan öte değil.
Onlar varoluş gayelerinin ve yolculuğun nereye vardığının farkında olanlar.
Onlar o derin uykudan uyanmış olup,
Bilinçli farkındalıkla her an uyanık kalanlar.
Onlar varoluşuyla yaşama özgünlük katanlar.
Onlar her koşulda kendini iyi tanıyanlar.
Kendin olmak ruhsal yaşam yolculuğunda, kendilik algından dahi özgürleşip özüne varabilmektir. Ruhunun bilgelik makamına ulaşan, tüm tutunduklarından özgürleşmiştir. Ruhsal olgunluk mertebesinde yol alanın, yolu da yolculuğu da ebedi aydınlık olur. Her insan yaşam sahnesinde varlığıyla zaten eşsiz ve mükemmeldir. Yeter ki uyansın özüne ve tanısın tüm gerçekliğiyle varoluş gayesini. İşte o vakit bulur insan, kendinde olan saklı hakikatini.
İnsan eşsiz varlığıyla, yolu her daim aydınlık olan bir yolcudur. Ruhsal olgunluğuyla yücelttiği varlığıyla, yeter ki anlam katsın yaşama. Ruhsal gücünün farkında olan ve kendini tanıyan her insan, yaşamın sonsuzluğunda aslını bulur. Yaşam sahnesi nicedir gelip geçtiğimiz ruhsal gelişim yoludur. İnsan varlığıyla yaşam sahnesine anlam katan, kadim bir yolcudur.