Arap Karaduman
Arap KARADUMAN

Alışagelmiş herkes tarafından başlangıç olarak birbirine yöneltilen ilk karşılaşmalarda, kaç yaşındasın, nerelisin, mesleğin nedir soruları, soru soranın yeterince bilgi sahibi edinceye kadar devam eder ve bu durum karşılıklı tanışma sohbetinin önemli bir dilimini işgal eder. Hatta bazen öyle şeyler yaşanılır ki sorular içinde esprilerde yer alır, daha fazla sorarsan bakarsın akraba çıkarız şeklinde. Halbuki gerçek esas olarak esprilerde gizlidir. Ayrıntılar ne kadar detaylı olursa olsun, espri olarak ortaya atılan birçok söylem gerçeği yansıtır bize.

Bir ve bütünde düşünüldüğünde aslında hiç kimse yok, tanışma ise oynadığımız oyunun bize biçilen rolünden öte bir şey değil. Aslında biraz daha detaylandırdığımızda farkındalığımız gelişmemiş ise, bu oyun hep devam eder ve bizler rüyadan kurtulamayız. Oysa ki farkındalığımızla bir ve bütün olduğumuzu ve tanık olduğumuzu bize söyleyecektir.

Tanıklıklarımız vardır. Herkesin deneyimlediği olay ve olgularda kendi evrimini tamamlayarak tecrübe ettiği gerçeği de yine bir ve bütünde saklıdır. Yanı Yunus’un dediği, “bir ben var benden içeri.” gerçeğine tekabül eden erkarnemizdir. Egodan ve bencillikten arınabildiğimiz ölçüde, gerçek ben“ olgusuyla birleşmiş olacağız.

Ruh ile bedenin bütünleşmesinde hazırladığımız hayatı deneyimlerken birçok olay ve olguda deneyimleneceğiz. Tuttuğumuz, dokunduğumuz, tattığımız, kokladığımız, gördüğümüz, duyduğumuz, dönüp dolaştığımız, tanıdığımız tüm varlıkların ve onların ilişki ve çelişkilerinden, değişim ve dönüşümlerinin dingin tanığıyız. Yine o varlıkların gelmesi gerekenlerin geleceğinden, gitmesi gerekenin gitmesinden ve kalması gerekenlerin kalacağını biliriz. Bu da bizim deneyimlerimizdeki bilginin bir ve bütünde var olduğu demektir.

O halde her birimiz kendimiz için hayatı deneyimlerken, görünür yanımız ne olursa olsun, gerçek kimliğimiz var olmaktır. Biz varoluşumuzla buluşmamız için tanık olduğumuz olay ve olgulardaki deneyimlerimizden billurlaşır ve biz o tanıklığımızdan ne olduğumuzu anladığımız zaman gerçekliğimizi bilmiş olacağız.

O halde

„Ben“ Bir ve bütün olanım.

„Ben“ Dingin tanığım.

„Ben“ Berrak bilgi olanım.

„Ben“ Varolanım Gerçekliğim, doğumum, kim olduğum, nereli ve hangi kimliklerle tanındığım veya tanınmak istendiğimden çok ben sadece var olanım ve hiç olanım.

Yazarımıza ait tüm yazılar;

Arap Karaduman