Her insanın zayıflıkları olabilir ruhunda hissettiği. Her insanın incinebilir yanları olabilir yaşamın koynunda. Her insanın hataları da olabilir deneyimler diyarında. İnsan; zayıflıklarında şeffaf, incinebilir olmada cesur, hatalarını kabullenmede dürüst ise kendine samimi olur ancak. Kendine karşı samimiyeti, o insanın yüzleştiği asıl gerçekliğidir.
Kalabalıklar arasında yalnızlığının tahtına oturan, hür olmanın tadına varır. Gerçekliğini yaşamına yansıtabilen, özgün yaşayan ve ruhunda özgürlüğü yakalayandır. Özgürlük, insanın kendine hükmedebilme ayrıcalığıdır. Kendine hükmeden insan, aklının ve ruhunun efendisidir. Ruhsal özgürlüğünü ve zihinsel anlamda bağımsızlığını sadakatle koruyabilendir. Duygularının ve davranışlarının hâkimi olan her insan, gücünü de elinde tutandır daima.
Düşüncesinde ve davranışlarında bilgeliği yakalayan, yüce değerlerini varoluşuna yansıtır. Değerler; farklı renkleri ve farklı tonlarıyla yaşam tuvaline atılmış fırça darbeleri misali. Dünya sahnesi tüm insanlığın değerlerinin bir harmonisi. Bu nedenle güzel değerlere sahip olmak, yaşamı da tüm canlılar için güzelleştirir. En nadide değerlerin mimarı ise, kalplerde var olan güzel duygulardır.
Vıncent Van Gogh’un bir sözü vardır: “ Küçük duyguların, yaşamlarımızın büyük kaptanları olduğunu unutmayalım; onlara farkında bile olmadan boyun eğeriz.”
Her anıyla duygularının farkında olmalı insan. Yaşamın sonsuzluğunu güzel duygularla selamlamalı. Duygularının öz varlığında, engin bir bilgi hazinesi oluşturduğunu bilmeli. Duygularının, deneyimlerle davranışlarına yansıdığının bilincinde olmalı. Duygularının kudretinin farkında olan insan, duygularını yönetmesini de bilendir.
Yaşam yolculuğunda her duygunun akmasına izin vermek gerek. Duyguları ruhumuzda hapsetmeden, serbest kalmasına izin vermek gerek. Duyguların rotasını, erdemli bir yaşam istikametine çevirmek gerek. Duygularını bilinçli kullanmasını bilenlerdir, benliğinin ustası olanlar. İyi bir yaşam kurgulayanlar, yaratıcı duygular taşıyan bilge ruhlu benliklerdir.
İnsan, ruhunda bilgeliği yakalamak gayesiyle yaşamın anlamını sorgulayabilmeli ve yaşamını güzel duygular üzerine inşa edebilmeli. O vakit yaşam sahnesi, hepimiz için yaşanılası güzellikler sunar önümüze.
Kendini bileni sınırlı duyuları değil
Aklı, sezgileri ve bilinci yönetir
O vakit benliğin arzuları
İradenin potasında eritilir
Geçemez değerlerin önüne aciz bırakan duygular
Özentiler törpülenmiştir iradenin gücünde
Kendini tanıma makamındadır kişi
Hamlıktan olgunluğa geçiş arifesinde
Görünenin ardında saklı
Yalanla gerçek olanın farkındadır zihin
Yıkılmıştır bütün tabular tek tek
Benliğinin hakikati kalır ruhun derinliğinde
Kanatlanıp uçar bütün kalıplar ardından
Benliğe ait ne varsa geride bırakılır
Yaşam türlü deneyimleriyle ruha ne kazandırdıysa
İlminin derinliği hakkıncadır
Benliğinin ustası olanlar
Bilgelik yolunda yürüyen, yaşamın kadim yolcularıdır
Ruh yaşamın öğrencisiyse eğer ezelden
Bilgelik yoludur, ilim gayesi de yaşamda
Ruhu bilgelik makamında olanlar
Benliğini dahi yırtıp atanlardır
İşte onlar ruhu hür, adımları emin olanlardır