Hayır’lı hiç kimseler

“Kalk dedi gidiyoruz toparlan!”

“Nereye?” dedi diğeri.

Hiç kimse olduğumuz yere…”

“Peki orada hiç kimse olursa nasıl göreceğiz birbirimizi?”

“Oyun oynayacağız” dedi diğeri.

“İstemem” dedi öbürü.

“Neden?” diye sordu.

“Çünkü hiç kimse olursak oyun oynayamayız.”

“Saçmalama!” dedi, “Asıl hiç kimse olursan oyun oynarız.”

“Peki ne oynayacağız?”

“Evet, hayır diye bir oyun var, evet dersen sonunda ödül var, hayır dersen daha büyük bir ödül var; ama her ikisi de hiç kimsenin değerinden bir şey kaybetmez.
Olur mu?” dedi diğeri.

“Olur” dedi. “Bu oyunun elbette bir sonu var. Öyle ya da böyle her şey bir gün bitecek. Hiç kimse olduğumuzda aslında hiç olmayanların olduğu sırra ereceğiz.”

Hayır’lı Hiç Kimseler

“Peki, biz kimiz?” diye sordu.

“Bu soruyu sormayalı ne kadar uzun zaman oldu değil mi? Biz kimiz?”

“Evet.”

“Biz, bizimle bizi göreniz” dedi. “Yeniden bir dünya kurmak için seslenen ruhun ta kendisiyiz. Dişiliz biz.”

“Nasıl sesleniyoruz ki biz bize?”

“Ben seninleyim sen kiminlesin, diye elbette.”

“Bunu neden duymuyoruz peki?”

“Çünkü illüzyondan çıkmayı şu an istemiyoruz.”

“İllüzyondan nasıl çıkacağız?”

“Hiç kimse olduğumuzu anladığımızda elbette.”

“Ben o zaman illüzyondan çıkmaya evet demek istiyorum. Ödülüm ne olacak?”

“Ödülün hayır olacak. Kafan karıştı mı?”

“Çok fazla hayır dersem ödülüm ne olacak?”

“Evet dersen zıt kutbu hayır oyununu oynayacak. Hayır dersen de zıt kutbu evet oyununu oynayacak. ‘Evet’i kendine yönelttiğinde bu ‘ben kimim?’ sorusunu cevaplar, ‘hayır’ı dışarıya yönelttiğinde ‘sen kimsin?’ sorusunu cevaplar. Ödülleri de almaya başlarsın.”

“Sen kimsin? Bunun cevabı nedir?”

“Bu illüzyonun sonunu getiren en büyük ödüldür. ‘Sen kimsin?’ dediğin zaman karşı taraf bu sefer kendine, ‘Evet, evet’ diyerek şu soruyu sorar: Evet. Gerçekten ben kimim?”

“Anladım. ‘Hiç kimseyim’ demesi gerekiyor değil mi? Bunu anlar mı?”

“Anlaması için önce dışarıdaki hayırlı ‘Hayır’ı anlaması lazım. Bunun için de kopya dünyanın etrafında dönmeyi bırakarak kendiyle yüzleşmesi lazım.”

“O zaman, ruh seslensin şimdi ona!”

“Seslensin!”

“Ben senin arkanı dönmüş halinim. Bana yüzünü dönersen seni hayırlarımla donatacağım. Bana bak. Ben seninleyim. Sen kiminlesin?”

“Duydu mu?”

“2023’e kadar kontratı varmış. Duymak istemiyor.”

“Ne olacak o zamana kadar?”

“Dünya hiç kimse olduğumuz enerjiye doğru geçiş yapmak için yol almış olacak.”

“2023 bir sembol yıl değil mi?”

“Elbette. ‘Ruh’un zamanı mı var? Elbette yok. Rakamları iyi analiz et. 20 ve 23 sayısını birbirine bağlanan sayılar olarak ele alırsak da şöyle olur: İnsanlığın 20’den 23. kromozoma bağlanan durumu artık bitecek. Yani 46 kromozomlu olduğumuz halden 47. kromozoma uyumlanacağız.”

“Bu Down Sendromu anlamına gelmiyor mu?”

“Şişşşşşttttttttt! Uyandırma şimdi insanlığı. Daha hazır değiller. Onlar üstat varlıklar olarak böyle gelmeyi seçen üst varlıklar ve dünyanın titreşimini arttırmaktan ve üst boyuta çıkartmaktan sorumlular. Bizi 47. kromozoma hazırlıyorlar.”

“Ama bazıları 2023 için kurtuluş diye sayıklıyor!”

“Bunda bir sıkıntı yok. Bu belli bir sürece kadar oyalanacak bilgi onlar için. Bırak oyalansınlar.”

“’2023’ün içindeyiz o zaman.”

“Evet.”

“2023 bir kurtuluş mu gerçekten?”

“Hayır.”

“Sen yine evet ve hayır demeye başladın.”

“Ben sana ödülleri verdim. Fakat sen hâlâ evet ve hayır zihnine kayıyorsun. İlahi zekan devreye girsin ve hiç kimse olduğun yerde kalarak, bu ödülleri şimdi mutlak varlık olduğunun bilincinde deneyimlemeye başla ve 2024 için sakın bana soru sormaya cüret etme. Bunu hiç kimse olduğunu anladığında kendi cevabını kendine vereceksin.”

“Şimdi kendine bir iyilik yaparak konuşmalarımızı bir daha oku ve içinden ‘evet’e, dışından ‘hayır’a odaklan ve ikisini ‘bir’ ederek yaşamına ‘hiç kimse’ olarak devam et!”

Evet = Ben Kimim?
Hayır = Sen kimsin?

“Oyun bitti mi?”

“Henüz yeni başlıyor.”

“Sahi sen kimsin ve kim oluyorsun?”

Yazar Hakkında

Benzer yazılar

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x