Hislerimiz sadık rehberimizdir yolumuzda. Hisler dünyasında ruh aradığını bulur zamanla. Hayatın gürültüsünden usulca uzaklaşıp, hislerimizi dinlemek gerekir sessizliğin kucağında.
Hislerinin görkemli yolunda, kalbinin gerçeğini bulmalısın tutkuyla. Her anında bütün hislerinle yüzleşebilecek cesarette olsun yüreğin. Sonra yüreğinin sesiyle yürü, emin adımlarla yolunda. Önce kendi gizemini ara, hisler diyarında. Ve usulca arala o kapıyı…
Her koşulda hislerini dinleyenlere
Görünen değildir sadece hakikat
Görünenin ardındaki saklı olanı görebilmektir marifet
Bazı hakikatler zamanlıca
Gören gözlere, her anda gizlidir
Dinle, hisset ve gör
Ahengi yakaladığın her an
Bir pencere daha açılır gizem bahçesine
O bahçede sükuneti hissedene
Her ses değildir huzur veren
Gönle hitap edendir hoşa giden
Hayat dinleyene bitmeyen bir ezgi
Hayat hisseden gönüllere bir ilham
Hayat arayışta olana sonsuz bir gizem
Sen yeter ki dinle, hisset ve gör
Sen yeter ki ara ve bul gerçeğini
Sen yeter ki farkında ol
O vakit varoluşun ezgisini
Hislerinle dinlersin ebedi
İçsel bir yolculuğa çıkmaktır hislerimizi dinlemek aslında. Sezgi olarak da tanımlanan hislerimiz, bize her daim yol gösteren sadık rehberimizdir. Sessizliğin koynundan usulca fısıldar kalbimize hakikatimizi. O sırlı kapıdan geçmekse, hislerimizi dinlemekle mümkündür. Hislerinin gücünü kullanabilenlerdir, kendinin efendisi olanlar. Kendine efendi olabilmektedir asıl kudret. Her insanın kudreti, öz varlığında saklıdır. Hislerimizse bir köprüdür, öz varlığımızla buluşmamızı sağlayan. Akılsa bazen en derin hislerimize tuzak.
Öngörülerimiz salt tahmin yürütürken, hislerimiz bizi kavrayışa götüren yoldur. Aklımız sayısız fikir yürütürken, hislerimiz bizi hakikatimize taşır. Her insanın hakikati kendine özgüdür. Nesnel gerçeğin, zihnimize yansımasından öte değildir hakikat. Her insan, hakikatini hisleriyle kavrar. Ve hislerini dinleyenlerdir, hakikatine yolculuk yapanlar.
Nasıl ki bakmakla görmek, işitmekle duymak ya da algılamakla idrak etmek aynı değilse. Bilmekle hissetmek bir değildir gönülde. Hislerini dinleyenler bilmenin ötesine geçerler. Onlar gizemin peşinden gidenler, geçmişin izini sürenlerdir. Onlar yaşamın tozlu yollarını, hislerinin sesiyle yürüyenlerdir. Akıl kimi zaman prangalar vururken ayaklarınıza, hisleriniz sizi özgür kılan kanatlarınızdır aslında. İnsan hislerinin zenginliğince nice gizem kapılarını aralar. Hislerinin rehberliğinde nice karanlık yolları, aydınlık kılar. Aklıyla türlü sorular sorarken, hisleriyle yanıtlarını arar. Hislerini dinleyenlerdir huzuru ruhuyla koklayanlar. Hislerini dinleyenlerdir kalben yolunu bulanlar.
Hislerimizi dinlemek, bize hayat yolculuğumuzda daimi yol gösterir. Deneyimlerimizle zenginleşen duygularımızı dizginler. Akıl, kalp ve beden arasındaki uyum nasıl ki bilgeliği doğurur. Hislerimiz ise bilgeliğin yansımasıdır. Hislerimizi dinlemek için önce yavaşlamak gerekir. Gürültülü sözcüklerden uzaklaşıp, sessizliğin melodisine kulak vermek gerekir. Öz disiplinle kendimize yönelmek, tüm dayatmalardan özgürleşmek gerekir. Zihnin yanılgılarından kurtulup, aklın hükmünden azat olmak gerekir. Zamanın dışına çıkıp, zamandan bağımsız olabilmek gerekir. Düşler diyarında gezinip, rengȃrenk düşlerle boyanmak gerekir. Yaşamın coşkusunu hislerimizle dinleyebiliriz ancak. Bazen rüyalarımız, bazen duygularımız, bazen semboller, bazen rastlantılar ya da fiziki duyumlarımızdır hislerimizin fısıltısı. Hislerimizi dinlemek sonsuz güven hissettirir. Kimi zaman uyarır, kimi zaman dönüştürür, kimi zaman iyileştirir. Hislerimiz bize kalbimizin arzusunu şefkatle gösteren sadık bir dosttur. Bize bilgeliğin ihtişamını yaşatır.
“Sezgisel akıl kutsal bir hediye, rasyonel akıl ise sadık bir köledir. Biz, hediyeyi unutup köleyi onurlandıran bir toplum yarattık.” Sözüyle Einstein, hislerin efendiliğine vurgu yapmıştır zamanında.
O vakit yavaşlayın. Susturun zihninizde sözcüklerin gürültüsünü. Kapayın gözlerinizi, hakikatiniz olmayan yalanlara. Şefkatle dokunun kalbinize. Sıyrılın tüm gereksiz sıfatlardan. Sadeleştirin hayatınızın fazlalıklarını. Arayın tutkuyla saklı gizeminizi. Koşulsuz kabullenin önce kendinizi. Ardından içtenlikle dinleyin hislerinizi. Sizin için doğru olan yolu elbet bulursunuz. Sonra hislerinizle ve karalılıkla yürüyün yolunuzda. Coşkuyla hissedin, yaşamın muhteşem ezgisini ruhunuzda. Size hakikatinizi anlatacaktır hisleriniz usulca. Siz yeter ki dinlemeyi isteyin.