“Ona bir ok atıldı ve O, bu oku yakaladı. Ve ondan yayını yaptı. Okun kendisine gelişini denetleyemezdi ama, oku dönüştürmüştü !”
İnsanların bir kısmında rastlanılan, ancak genetik olmadığı düşünülen ruhsal bir yeti, bir güç bulunur. Anlamlandırmak gerektiğinde; adeta tehlikeli bir yar kıyısında dururken, başı dönmeden dibe doğru bakabilme cesaretini çağrıştırır. Bu güç; esneklik, dirençliliktir. Resilyans (Resilience) kişiliklerin özelliği, değişimle başa çıkma, derlenme, zorlukları yenerek eski halini alabilme, çabuk iyileşme gücüdür.
Her tür travmaya, zorluğa karşı dayanıklılık göstererek, esnekçe eski haline toparlanabilmek, olumlu yönlere sevk ettiren yaşantıyı sürdürmeye aracıdır. Durumlarla başa çıkmak, bu sağlanamazsa, kabullenerek ilerlemektir. Buna psikolojide “resilience” adı verilir.
‘’Elinden gelenin en iyisini yapan, ardına bakmalı mıdır?’’
Dayanıklılık onları tanımlar. Ruhsal darbelerde sendeleyip düşmemek, ruhi rahatsızlıkların çabuk geçmesi, sürmemesi, daha az kırılganlık haline bürünmek önemlidir ki; resilyans kişilikler bunu başarmaktadır. İçsel güç ve mukavemet, yaşamın yükünden etkilenmemek ise, doğalarını kaplar.
Kendisinde bu özellik bulunmayan kişi, hayatın çeşitli travmalarını; hastalık, ayrılık, iş değişikliği gibi olayları kolay atlatamaz ve bunlardan yara alır. Çabuk iyileşmekte, unutmakta zorluk çeker. Stres ve depresyon ile, ardından kaygı geliştirirler. Fobiler, kişilik bozuklukları yaşayabilirler. Sonrasında, zayıfladıkları için fizyolojik hastalıklar da peşlerinden gelebilir. Günümüzde psikolojisini düzeltmek için ilaç alanlar çoğalmaktadır.
Peki bu özelliği taşımasak da, öğrenmemiz mümkün olabilir mi?
Resilyans Kişi Olabilmek.
Bir ölçüde uyum becerisi göstermek gerekiyor. Davranışlar gözden geçirilerek, davranışlarımız şansımız oluyor. Esneklik, tepki kontrolü, yeni bakış açısı geliştirme, yeni şartlara şans verme, gerçek sebepleri bulabilme çabası, yaşamın anlamını keşfetmeye çalışma, minnetle An’larının iyi olan yönlerini ayıklayıp, önüne serebilme gücü, hepsi öğrenilebilir. Bunun için, önce uyumsal ilerleme gereklidir.
‘’Her şey olması gerektiği gibi ve olması gerektiği için, olmasına izin veriyorum, olanı kişiselleştirmiyorum, krize boğmuyorum, sebebi yalnızca ben değilim, bu durumum sürüp gitmeyecek, değişecek, her zaman yeni bir şansım vardır ve olabilir’’ diyebilmeyi öğrenerek, uygulamalısınız. Denemelerle ilerlenebilir.
Öz disipline, ardından da enerji toplamaya gereksiniminiz vardır. Korkuyu, kaygıyı, olumsuz düşünceyi nazikçe uzaklaştırın. Kendinize soru sormayı unutmayın, tabi dürüst cevaplar vermeyi de. Gerçekçi planlar yapmak ve gerçekleştirmeye çalışmak gerekiyor. Kendinize inanın, güvenin.
Hayat zorluklarla dolu, siz ne kadar dirençlisiniz?
Bir kriz ortaya çıkmışsa, birçok çıkışı olan bir tünel inşa ederek, o tünele girin, problemi çözüyorsunuz ve güvenli yoldasınız.
Resilience; mutlu olmayı amaçlamak, bunu ilke edinmek yerine, darbeler altında ezilip parçalanmadan yolu sürdürme halidir.
Bu kişi, kendi değerini yüceltmek, sublime etmek için bir diğer kişiyi suçlamaz. Sadece her yaşanana farklı bir gözle bakar, umutsuzluk, pişmanlık, keşkeler barındırmaz, duygularını kontrol ederek, kendi etki gücüne inanır.
Dayanıklı İnsanları Nasıl Tanırız?
Onlar neredeyse her zaman, olumlu ve iyimserdirler, hiç vazgeçmezler, mükemmeliyetçi olma eğilimindedirler. Hayatlarındaki başarısızlıklardan ve aksiliklerden çabuk kurtulurlar. Fedakarlığı, dürüstlüğü severler. Maneviyata, ruhsallığa önem verirler. Korkuyla yüzleşmeyi ertelemezler. Hayatta misyon veya anlam sahibi olmaya değer verirler. Fiziksel egzersiz yapmayı önemserler. Dikkat çekici, görünüşüne, kendilerine emek, özen gösteren kişilerdir. Diğerlerine de güç ve değer verirler, böylece onları çevreleyen iyilik yükselir. Kendilerini başkaları ile kıyaslamazlar. Sadece özgün ölçüm parametrelerini kurarlar. Akıl, huzur, sakinlik, anlayış içerirler, kasırganın ortasında duran bir kişiye hiç benzememektedirler.
Yelkenlerini ayarlamakla uğraşır ve hayatlarının bir sonraki dalgasına açılmaya önem verirler.
Çünkü; ‘’Her önemli gerileme, bir dönüşümün nedenidir!’’
Esneklik ise, bükülüp, sıkıştıktan sonra orijinal hale dönebilme…
Tekrar tekrar okunması gereken bir yazı. Hatta sabah bir akşam bir defa bir kaç ay okunursa bile çok yararlı olur. ‘Onların yaraları çabuk biter’ cümlesiyle betimlenmişti bana da böyle insanlar ve bu özellik hakkında içsel bildiride. Sadece psikolojik değil bedensel anlamda bile iş görür. Enerjisel beden öne geçtiğinde beraberinde bedensel varlığımızı da kontrole alır çünkü. O yüzden öncelikle ruhsal tarafımızı ve İrademizi niyetlerimiz hem de kararlarımız yönetimi-yönlendiriciliğiyle bu özellik elde edilmesi çok önemli.Teşekkür ederim.
Ben de tavsiyenize içtenlikle teşekkür ederim, sevgiler.