Zamanla önemini yitiriyorsa bazı şeyler
Ne değişen sensin ne de tutundukların
Bilinmeyenin gizem perdesi aralanmıştır artık
Sonra başka bilinmeyene yolculuk başlar
Bu yaşamın değişmez gerçeği
İnsanoğlu hep bilinmeyeni arar
Sırrına vardığı her hakikatle
Sorumluluğu da hakkınca artar
Kendi sırrına varabilmek en zorlu yolculuk
Uyanışla başlar aydınlığa giden yolun ilk adımları
İnsan önce kendine dönüp
Ruhunda saklı cevherini tanımalı
Ardından başlar uyanışın sancıları
“Unutan olma uyan!” der yaşam biz insanoğluna
Sınırlı algılarımızın ardına saklanmış hakikat
Unutturmuş kudretimizi ne yazık ki
İnsanoğlu yaradılışından bu yana kendini ve yaşamın anlamını keşfe çıkmış bir yolcu. Arar durur unuttuğu hakikatini. Gizlenmiş olan hakikatin örtülerini kaldırmak ister ezelden bugüne arayış yolculuğuyla. Nedir yaşamın ve yaradılışın sırrı? İlk insan nasıl varlık buldu? Kâinatın sonsuzluğunda neresidir yuvası? Nedir düşüşün sebebi? Nasıl olur yükselişin yolu?
Algılamak, anlamlandırmak, deneyimlemek, öğrenmek ve gelişmek değil mi insanın yaşam amacı. Sorgulamakla döşenir hakikat yolunun kaldırım taşları. İnsan düşünen ve özgür iradesiyle karar veren kudrettedir her an. Yolunu da yolculuğunu da kendi seçer daima. İnsan nicedir emekler kadim yolculuğunda, unuttuğu ne varsa hatırlamak uğruna.
Yaşama anlam katar her insan ruhsal varlığıyla. Yeter ki hatırlasın kendinde saklı cevherini. Düşünmek, deneyimlemek, öğrenmek, gelişmek ve dönüşmek özünde saklı güzelliğine. Böylece ustalıkla hakkını verir yaşamın ruhsal olgunluğuyla insanoğlu. Aydınlatır bilgelik ışığı yolunu.
İnsan unutan olmanın karanlığında tutsak olmuş ne yazık ki. Ruhsal tekâmül yolculuğunda uyanıştır aydınlığa giden yolu oysa. Uyanışın sancısı sardı mı bir kez ruhunu, bitmez arayışın tutkusu. Ruhsal bir varlık olan insan, uyanışla hatırlar elbet hakikatini. O vakit bir an evvel uyanmalı nereye bu yolculuğun sonu.
Aydınlıkla karanlığın ezeli mücadelesi
Derinden hissedilir şu zamanlarda
Korku tohumlarını hevesle ekenlerin
Kaygısı elbet kalabalıkların uyanışı
Sevginin kudreti sararsa dört bir yanımızı
Hükmü kalmaz karanlığın bilinir
Karanlığı dost edinenler bilmezler ki oysa
Asıl kendilerine tuzak kurmuşlar nicedir
Kalplerde sevgi ve merhametin güçlü enerjisi
Muhakkak yine aydınlatır yaşam bahçemizi
O vakit dünya insanoğluyla
Kendi cennetini yaratır hakkıyla ebedi
Unutan niceleri uyanmışsa varoluş sırrına
Teslim olmaz korkunun acizliğine asla
Ruhsal tekâmül yolculuğunun gayesi değil mi ki uyanış
O vakit soralım kendimize
Bu dünya yaşamında nedir varoluş amacımız
Unutan olmayı seçtiğimiz bu düşüş yolunda
Karanlığa tutsaklık mı olsun kaderimiz
O vakit unutan olma ve uyan kararlılıkla
Yaşam uykuda heba edilecek kadar başıboş ve anlamsız değil
İnsanoğlu ruhsal makamıyla
Karanlığa teslim olacak kadar aciz değil
O vakit unutan olma uyan!
Bu dünya yaşamını niye seçtin?