2016 yılında bizleri neler bekliyor

2016 yılı numerolojik olarak ‘’9’’a karşılık geliyor. ‘’9’’ ‘’ermiş’’ kartıdır ve bu kart, bir içe dönüş sürecinin habercisidir. Satürn etkisindedir. Satürn yay ve onu düzenlemekte olan Jüpiter başak transitinde! Ruhsal derinlik ve farkındalığın yaşamlarımızdaki değerinin yükseleceğini gösteriyor. Lamı cimi yok! Yaşam bizden bir düzen ve öncelik belirlemesi istiyor. Enerjimizi nasıl yoğunlaştırdığımız ve bu yoğunluğu yaşamımızda nasıl bir görev tablosuyla alımladığımız önemli! Sorumluluk teması! ‘’ermiş’’ bilincin doruklarıdır ve artık gece yolculuğunun kapıları açılmaktadır. Zeka, ulaşabileceği son noktadadır. Bundan sonrası görmenin, duymanın ve bilmenin ötesinde bir aidiyet! Şimdi yaşama pozitif bir pencereden bakmalı ve içeride olanın dışa doğru açılmasına yardımcı olmalı! Dışarıdan alınacak bir şey kalmadı! Şimdi içeride olanın dışa çıkma şöleni başlamaktaydı! Öğrenme devri kapanmıştır! Şimdi anladıklarımızı ne kadar anladığımızın ve kendi içimizdeki kapıları ne kadar araladığımızın farkına varma zamanı! Bu yıl için bir kart çekelim bakalım ne çıkıyor?

kartlar

‘’adalet’’( 2016 )

‘’aklın yolunda ol ve içerideki sesin, dışarıdan yansıyanın sende yarattığı etki olduğunun farkında ol! ‘’

Bu yıl bu mesajın farkında olmak önemli!

Ay ay mesajlar almak ister misiniz?

Ocak

‘’adalet’’

‘’ Bil ki gördüğün, duyduğun ve bildiğin her şey seni bilmediklerine çağırıyor ve bu yolculuk, bildiğinden çok daha fazlasına sahip olduğunu hatırlatıyor! ‘’

Şubat

‘’adalet’’

‘’Aklın yolu birdir diyenlere kulak asma aklın yolu sonsuzlukta yolunu keşfedebilmektir! Neyi seçtiğin, seni sana götürüp sana o yolculukta yarını hediye edecektir. ‘’( aynı kart onca karmama rağmen çıkıp duruyor! )

Mart

‘’ölüm’’

‘’ Bil ki benliğinin ötesinde birliğin ışığı vardır ve bunun farkına vardığında, o benlik sana çok daha yüce bir ışıktan sana yansır. Sen kim misin? Hepsi… ve hiçbiri… Sen, olduğunu zannettiğinden çok daha fazlası olduğunu bilmelisin! ‘’

Nisan

‘’joker’’

‘’ Armağanların ne olduğunu bilir misin? Armağan, dünde yaktığın ışığın, bugündeki doğumudur! Sen yarının çocuğusun ve bugünde, yarından bugüne akanı, yüreğinden yaşam olup alman için vardın ve iyi ki varsın! Hatırlamalısın ve deneyimin ışığında kapılarını açmalısın! ‘’

Mayıs

‘’kader çarkı’’

‘’ Yaşam sana sesini duyurmaya çalışacak! Seni olan her şeyin ötesinde bir sese çağıracak ve bir bakacaksın ki sen aslında hepsinde hep bir yolcuymuşsun ve bu yolda kendine yol alıp durmuşsun ve bir bakmışsın ki bulduğun o parçalarda, aslında Tanrının resminde kendini tamamlıyormuşsun! Şimdi kapılar açılıyor ve hatırlıyorsun! ‘’

Haziran

‘’araba’’

‘’ Hak ettiğin özgürlük şimdi ve burada! Adım at hayata ve sana! Kapıları açtığında kimi bulursun karşında? Sende sen olan çıkar yoluna ve o yolculuk inan bana seni seninle tanıştırırken tüm yaşamla da buluşturmakta! Savaş ne mi? Yaşamak! İnsanca… ‘’

Temmuz

‘’adalet’’

‘’ Karanlık ve aydınlık birbirinden ayrı değildir ve onlar birbirlerinin içinde ancak kendilerini görebilir ve görünür olduklarında, artık ayrı olmadıklarının bilincindedir ve o zaman doğan güneş insana kendini hediye edebilir… O gelen sensin! Hatırla! ‘’

Ağustos

‘’ermiş’’

‘’ Cevabı mı arıyorsun? O cevap sende! Sen nerede misin? Gözlerini kapat ve elini kalbinin üzerine koy! Sesi duyuyor musun? Duruyor mu? Nasıl devam ediyor değil mi? Bu şarkı yaşamdır! Bu şarkı ışık olup doğandır… Bu şarkı sensin! Onu hatırla! Seni hatırla ve sen olan her şeyi… Sendeki her şeyi… İşte cevap! ‘’

tarot buyucu kartiEylül

‘’büyücü’’

‘’ Kelamın, yarına açılan kapı olduğunu artık biliyorsun! O zaman şimdi bu kapıdan içeri giren senin, yaşamın ışığı olduğunun da bilincindesin… Ne dediğinin ve bunun anlamının farkında ol; çünkü sesin yarını yaratıyor ve yüreğin, onun topraklarını ışığa hazırlıyor… Şimdi barış ve birleş ve bütünleş ve büyüyen gücünün, yaşamın ışığı olduğunu gör ve yaşamlaş! ‘’

Ekim

‘’denge’’

‘’ Bazen tüm bildiklerin yetersiz kalır, daha derindekilerin dirilişinde ve der ki ‘ Her şeye rağmen, yine de… ‘’ ve dersin ki ‘’ Madem ki öyle… ve işte böyle! ‘’ ve orada doğar güneş, karanlık açılır perde perde… Yüreğinse götüren seni o gittiğin yere! Karanlık bil ki ışığın olur, yolculuğun doğan güneşinde… ‘’

Kasım

‘’adalet‘’

‘’ Aklın ışığı, yüreğin aklı olur ve o yürek, yolu bulur… Her kimse kendinden öte bir ışık arayan… Onu kendinde bulur… Her kim ki yürüdüğü yolda yolcu olup da kendine çıkan… Onun kapıları açıktır ve açık olan kapıda ışık yanar ve işte orada yaşam var… Aile huzurdur ve yaşam, bir aile olmaktır… Hatırlamak gerek… O aile biz ve biz, hepimiz… ‘’

Aralık

‘’ölüm’’

‘’ Eski eskide kalmasa yeni, yeni mi olur da yaşamda yerini alırdı? Eski, dünün bugüne armağanı ve yeni, dünü onurlandıran ışıktı… Dün, kapamasa gözlerini, bugün bu ışık gözlerini mi açardı? İnsan ölmese yarın, bugünde yaşar mıydı? ve ölüm, sadece gözlerini kapamak… Yaşamsa her güne yeni bir ışıkla gözlerini açmaktı… Giden gitti ve bilinir ki giden her kimse, o gelen yenideki yenilenen senin, yeni ışığı olup yenilenirdi… Doğum da ölüm de bugünde ve bugün, her anın ışığınca bilindi… ‘’

Not: Bunlar sihirli cümlelerdir… ancak o vakit geldiğinde anlamları belirir!

Ve Türkiye için bir kart…

‘’şeytan’’

‘’ Aşırıya kaçma… Öfkende de sevginde de… çünkü cevap her ikisinin ötesindeki gerçekliği hissedebilmekte… Bu yol seni köklerindeki ışığa götürüyor! Daha çok hatırla ve daha çok yenile düşlerini… Düş kurmak, ‘’başlamak’’ demekti ve insanı insan yapan, onun başladığını bitirebilmesiydi… Şimdi başlattığın bu savaşı bitirmek, hatırlayabilmekti… Yüreğin cevabı biliyor ve can canla bütün olduğunda, yıkılır duvarlar ve ötesinde olduğuna inandığından daha özgür bir yarının ışığı var… Düşler yenilenir… Hergün yeni bir düşün olsun ve yeter ki içinde sevgi, barış, umut ve İNSAN olsun… İşte bu! Şimdilik… ‘’

Sizi seviyorum.

Yazar Hakkında

25 Şubat 1989’da fırtınalı bir gecede dünyaya gelmişim. Üç gece ha doğdum ha doğacağım diye hastane yollarını teptirmişim. En nihayet emin olup yeryüzüne inmişim. Fırtınayı hep sevdim, sağlamcılıktan da vazgeçmedim. Lise zamanlarına kadar epey inek bir öğrenciydim. Harçlıklarımla yeni test kitapları alır, test çözerken şarkılar söylerdim. Bir müddet babaannemlerle yaşamıştım. Babaannemin bu değişik çalışma biçimime olan şaşkınlığını hissederdim. Çalışmayı hep sevdim, kendi yönetmlerimle bunu yapmayı daha çok sevdim. Fen lisesini kazanmıştım. ‘’ Bu öğretmenler beni değil notlarımı seviyor! ‘’ diye fabrikatör kızıyla fakir ama gururlu delikanlıyı andırır bir duygu krizi yaşamıştım. Bu benim için dönüm noktasıydı. Artık daha az çalışıp daha çok yaşıyordum. Rehber öğretmenimle düzenli görüşmelerim oluyordu. Kendimi sosyal çalışmalara verdim. Fen lisesinde bunu( şiir dinletisi, tiyatro ) yapmaya kalkınca biraz ortalık karışmıştı. İTÜ Mimarlık fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması bölümünü kazandım. Konservatuvar istiyordum. Üç sene boyunca her aralık ayında okulu bırakıp konservatuvar sınavlarına hazırlandım, olmayınca geri döndüm ve en nihayet ‘’ Her şeye rağmen bırakıyorum! ‘’ deyip yarı zamanlı, özel bir konservatuvara kaydım olmuş buldum kendimi! Bu zaman zarfında part- time bir fast food firmasında kasiyer olarak( bir buçuk yıl ) ve ardından bir kafede falcı olarak( üç buçuk yıl ) çalıştım. Açıköğretimden sosyoloji bölümüne kaydımı yaptırdım. Son sınıftayım. Üç aylığına Antalya’ya gidip iki buçuk sene orada yaşadım ve birçok ruhsal eğitim( Reiki Master, EFT( Duygusal Özgürleşme Teknikleri ), Şamanik rüya, Yaşam koçluğu, Meditasyon… ) alarak kendi derinliklerime bir yolculuğa çıktım. Deneyimlediğim Tarotu yeni bir bakışla yorumladım ve ona, bünyesinde barındırdığı numeroloji ile astrolojinin inceliklerini kattım. Şimdi yazıyorum, aslında okuyorum ve bunu seviyorum. Sizi seviyorum, Hüseyin Akdağ

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir