Şimdi yürüyorum, o zaman sadece yürü. Şimdi yemek yiyorum, o zaman şimdi sadece yemeğini ye. hiçbir yere gitme, ne ileriye ne geçmişe, şimdi ve burada kal…
Nasıl nefes aldığının farkına var, burun deliklerinden esip geçerkenki ritmini dinle. Nasıl geri boşalttığını ve nasıl sesler çıkarttığını takip et. Uyuma, esneme, sadece gevşe ve bu çalışmayı farkındalığını yakalamak için kullandığın iyi bir şimdi olarak düşün. Nefes almaya devam et, nasıl da karnının genişlediğini, ciğerlerinin dolduğunu, burun deliklerinden geçen bu saf enerjinin burun deliklerini nasıl da üşüttüğünü hisset. Hisset içindeki karıncalanmayı, nefesini verirken nasıl da tüm organlarının gevşediğini gör iç gözlerinle.
İşte ilk farkındalık çalışmalarına nefesle başlarken, hocamın kulağıma fısıldadığı cümleler. Benim de danışanlarıma ilk fısıldadığım baş ucu cümlelerinden, yavaşça, farkındalıkla, sevgi ve teslimiyet ile egoyu şimdi zamanda geri plana alarak koşulsuz sevgi ile sarf edilen cümleler. Bu gün hala meditasyona başlamadan önce kendime girizgah edindiğim bir köşe farkındalık. Her an kaybetmeye, zihnin ve bedenin izafi değerlerle olan oyunlarına yenik düşme riskiniz var, güncel işler güçler içinde, endişeler ve kaygılar ile gece yatıp, sabah uyanır olmuşuz.
Kendimizi arıyoruz, ya birbirimizde ya da yeni öğretilerde. Eğer farkındalığınız yoksa siz de muhtemelen kendinizi bir yerlerde, bir zaman diliminde bırakmış ve arıyor olabilirsiniz. İçinizde sizi yiyip kemiren, neden sorusu, var olmanızın ve cevaplarını size sordurtan olaylar ve soruların nasıl da bizi kendimize getirdiğine şahit oluyoruz. Kafamıza balyoz gibi inen olaylar, yaşamlar, insanlar, kurallar, değerler bizi o an büyük bir farkındalık noktasına taşıyor. Şok diyoruz biz buna kendi aramızda ya da hayatın sillesi. Gerçeklerin farkına farkındalıkla vardığımız an, ruhumuzun titrediği, bedenimizin gücünü, zihnin kendini kaybettiği an. Yüreğimizin en yüksek attığı an, tüm duyguların üzerimize doğru bir bir akmaya başladığı, her şeyin kimi zaman kontrolden çıktığı an.
Farkındalık kelimesi teorik bir yapıyı (farkındalık), farkındalığı geliştiren bir deneyim (meditasyon gibi) ya da psikolojik bir süreci (bilinç sahibi ve dikkatli olmak) ifade etmek için kullanılabilir. Duyu organlarımızda objeler, nesneler tarafından üretilen ya da yansıyan enerjiler, ses, koku, ışık gibi algılayabildiğimiz titreşimlerle farkındalığa ulaşırlar. Farkındalık yoksa yanılgı vardır. Karanlık bir odaya girdiğinizde ışık arar gözlerimiz ve ortada duran sandalyeyi algılayamaz zihnimiz, hemen başka oyunlara, sorulara yöneltir sizi. Sandalyenin ışık yansıtmadığı için fark edilmemesi önce duyularımızın, sonra da akılsal bedenimizin yanılgısıdır. Kendi üzerimizde çalışmaya başlamadan önce, atılması gereken önemli bir adımdır farkındalık. İçsel farkındalığımızın arttırılması, bu şekilde şuurumuzun açılması, bunun yanında da duyu organlarımızın kapasitesini arttırmak, sezgi kabiliyetimizi ortaya çıkarmaktır.
Oysa ki karanlıkta da görebileceğimiz gözlerimiz var, beş duyumuz, fazla üzerinde durmadığımız, geliştirip, boylarını uzatmadığımız duyularımız var unuttuğumuz. Farkındalık; bireyin şimdiki anı hissederek yaşamasını, yargılarından arınmasını, düşünce ve duygularına mesafe koymayı öğrenmesini, kabullenme becerisini edinmesini hedefleyen bir terapi yaklaşımdır. Farkındalık, kökenlerini Budist iç görü meditasyonu tekniklerinden almaktadır. Farkındalık psikoterapi içerisinde otuz yıla yakın bir süredir, düşünce, duygu ve beden duyumlarına belli bir şekilde odaklanmayı amaçlayan bir psikoterapi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu psikoterapi yönteminin depresyon, panik atak, fobi, obsesyon, stres gibi rahatsızlıklarda etkili olduğu araştırmalarda gösterilmiştir.
Farkındalık düşüncesel sürecimizin içine çekilmeden oluşturduğumuz bilinçlilik halidir. Ayrımsama ve dikkat, bilinç başlığı altında tanımlanabilir. Ayrımsama, bilincin arka planında yer alan bir radar gibi devamlı iç ve dış çevreyi denetler. Farkındalık ayrıca hatırlamayı da içerir. Anılarla vakit harcamak olarak değil ama, gayretli ve anlayışlı bir tutumla dikkatimizi ve bilincimizi o anki tecrübeye yöneltmek için kullanmayı, hatırlamayı içerir. Farkındalık düşüncesel sürecimizin içine çekilmeden oluşturduğumuz bilinçlilik halidir. An merkezlidir. Tecrübemiz hakkındaki düşünceler şu andan uzaklaştırılmıştır. Eleştirel değildir. Tecrübemizin olduğundan farklı meydana gelmesini dilediğimizde, farkındalık özgürce oluşamaz. Maksatlıdır. Farkındalık her zaman dikkati bir yere yöneltmek amacını içerir.
Farkındalık Yogası, Meditasyon, Çigong, Nefes, Konsantrasyon gibi birçok alanda, değişik çalışma ve tekniklerle farkındalığımızı arttırabiliriz. Hemen uykuya dalan ve çabuk rüyalar gören zihnimiz, şimdi ki an’ın içinde kalmalı, kendine dışarıdan bakabilmeli ve farkındalıkla hareket edebilmelidir.
Farkındalığımızla kalmak üzere…