12 Temmuz 2018, Plüton Transit Geçişi. Güneş-Dünya-Plüton Hizalanması Etkileri
Resmi olarak bir gezegen olsun ya da olmasın, astrologlar Pluto’nun önemli tesirleri konusunda hemfikirdir. Plüton’dan ezoterik anlamda bahis ederken, onun; derin, yaşamı değiştiren, karanlık ve disfigüre edici, acının ardından şifa verir gibi dönüştürücü bir yönü olduğu irdelenir. Plüton’un aktif zamanlarında, Plütoniyen formunun göksel bedeni, bu özellikleri ile birlikte işbaşı yapar.
12 Temmuz 2018’de, Güneş, Dünya ve Plüton neredeyse mükemmel bir hizalanma yapacaklar. Plüton geçişleri nadirdir ve Clyde Tombaugh’un Plüton’u keşfettiği yıl olan 1931’den beri hiç gerçekleşmemişti.
Bir sonraki hizalanma 161 yıl sonra belirecek.
Plüton’un yörünge periyodu, yaklaşık 250 yıl uzunluğunda, bu nedenle, düğüm geçişleri, Plüton yörüngesinin eksantrik olması nedeniyle, sıralı biçimde, 87 ve 161 yıl aralıklarla oluşur.
ETKİLERİ
Pluto, ortaya çıkarılacak gizemleri, karanlık sırları yönetir. Reform, karakterde veya koşullarda çarpıcı değişiklikler, anksiyete bozuklukları, endişeler, tıbbi araştırma ve arkeoloji alanlarında türbülans yaratacak olayların başlangıcına işaret edebilir.
Olumsuz etkileri, bazı insanların acımasız, hain haline gelmesine ya da maskelerinin düşmesine neden olabilir. Doğal afetleri tetikleme olasılığı zaman zaman, insan eli ile oluşturulan tehditlere dönüşebilir.
Ezoterik manası içinde hem yıkıcı, hem kurtarıcı olan Plüton, temel dengesizliklerin ardından, yanlışları bambaşka doğrularla değiştirme fırsatı sunar. Buna, hastalık ve iyileşme olarak bakarsak; kişisel düzeyde, bilinçsizliğin, eskiden kalan psikolojik meselelerini arıtarak dönüşümü getirebilir.
20 gün süre ile, bir gücün yanlış kullanımının, veya toplumsal ayrışma, yabancılaşma duygularının, geçmiş travmalarını dönüştürme potansiyeli bulunur.
Plüton’un bu anlardaki enerjisini nasıl ortaya çıkaracağını; Dünya’nın toplam enerjetik akışının manyetik seçiciliğine bağladığını düşünmeliyiz. Yani, Tamas dediğimiz negatif yükselişin tesirini; insanların bilinçli seçtikleri ruhsal güç sembollerini aktive etmelerine, elde tutmalarına, ya da fazlası ile meditatif, ruhani çalışmalara ağırlık vermeleri ile; bir ölçüde Rajas-Denge kontrolüne doğru bir kayma sağlanması önem kazanmaktadır.
Dönüştürme-Yenilenme-Başlangıçlar için, Plüton’un, kişiliğiniz üzerindeki manyetik egemenliğini arttıracağını düşünerek, sakin ortamlarda bulunmaya, rahatlatıcı zihinsel faaliyete odaklanmaya gereksiniminiz doğabilir.
Plüton, bilinçaltı kuvvetleri temsil ederken, “yüzeyin altında” olanı yönetir, sonları ve yeni başlangıçları temsil edeceği zamanlardaki, olumsuz ifadesi, güç, kontrol, yıkıcılık isteğidir.
Kök Çakranın renklerini içerir, bunlar; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mordur. Sakral çakranın enerjileri; kırılganlık, korku, kıskançlık veya nefret halinde ortaya çıkabilir.
Etkilerin olumsuzluğunu düzenlemede Malakit kristalinden yararlanmak mümkündür, jeolojik stres, radyasyon önleme, tıkanıklıkları, düğümleri açığa çıkarmakta ve frekans yükseltmekte kullanılabilir.
Plüton’nun sembolizmi, dejenerasyondan sonra yenilenme ile bağlantılıdır.
Sistemdeki Gök Cisimleri ve Enerjileri:
Güneş – Ruh
Ay – Duygular
Merkür – Us
Mars – Güç / İstek
Jüpiter – Genişleme/ Coşkunluk
Satürn – Sınırlar
Uranüs – Değişimler
Neptün – İlham
Plüton – Dönüşüm
Plüton, bir terörün ”değişin, ya da ölün” kalıbına dair düşüncelerini besleyebilir. Bunların yanında, duyguların değişmesi, ayrılıklar, siyasi görüşlerin, politik eylemlerin plütonik etkinliğe tabi olması beklenebilir. Hayatı zorlaştıran yıkıcı dinamikler Başak, Balık ve Akrep için, bu dönemde daha olumlu geçişlere yol açabilir.
PLÜTON
New Horizons uzay aracı, Plüton’un Dağlarının 3.500 metre olduğunu bildirmiş, Plüton’u bulan Clyde Tombaugh’un küllerini de yanında taşımıştır.
Bir yılı, 248,3 Dünya yılına karşılık gelir, Güneş’in etrafındaki dönüşünü 248 Dünya yılında tamamlar. Yörünge hızı 4,666 km/s, yüzey sıcaklığı yaklaşık -238° C’dir, atmosferi dahi buz tutar. Plüton’daki kırmızılık derecesi 2002 yılından sonra, mevsimsel değişimle artmıştır, yüzeyinin yaklaşık %98’i; karbonmonoksit, metan ve nitrojen buzlarından oluşur. Atmosferi, katı kütlenin küçüklüğü yüzünden tahmin edilememektedir.
Önceleri, astronomların Gezegen X olduğunu varsaydıkları cismin kütlesi, Mars’tan küçüktür. Güneş’e olan uzaklığı arttıkça, atmosferindeki buz kütleleri yoğunlaşır.
Beş doğal uyduya sahiptir: Charon, Niks, Hidra, Kerberos ve Styx.
Radyoaktif minerallerin ısı sonucunda ayrışmasıyla kayalarının çözünmesi, buz kütlelerinin oluşmasını sağlamıştır. Manto tabakası buzullardır. Çekirdeğinin çapı yaklaşık 1.700 km.’dir, manto-çekirdek sınırında 180 km. kalınlıkta bir yeraltı okyanusu bulunmaktadır.
Ferda Ercan Uyulan
okultizmveenerji