Bu hafta Terazi Dolunay’ının etkisiyle Nisan ayını ortalıyoruz. Sadece Nisan’ı değil, tüm yaşantımızı ortaladığımız bir gözden geçirme – yeniden değerlendirme ve inşa etme sürecinin de ortasındayız. Terazi’deki Jüpiter’in, Balık’taki Venüs’ün vurgulandığı bu dönemde kendimize ait her bir parçayla olan ilişkimiz; hayatımızdaki her bir insan – nesne – hayvanla olan ilişkimiz öne çıkıyor. Yaşamla olan ilişkimizi iyileştirmek için geriye dönük dengelenmelerin gerçekleştiği bu günleri, iç dünyamızı iyi takip edip, dışarıda ne yarattığımızı fark ederek, değiştirme şansına sahibiz.
Venüs 15 Nisan’da direkt hareketine dönüyor. Bu da demektir ki geçtiğimiz aylarda içeride yarattığımız ilişkilere, finansal paylaşıma ve sevgiye dair süreçler, yaşamlarımızı belirleyecek şekilde ortaya çıkıyor. Özellikle 15 – 16 Nisan sevginin yaşamımızda nasıl ortaya çıktığını nerelerde hangi aksaklıkları görüp, düzelttiğimizi net bir şekilde görebiliriz. 22 Nisan’a kadar Venüs – Satürn karesi devam ettiğinden bu dönemde ilişkilerle ilgili sınırlarımızı, sorumluluklarımızı ne isteyip ne istemediğimizi oldukça net biçimde göreceğiz. 22 Nisan itibariyle ise son bir buçuk ayda yaşadığımız içsel gelişim dışarı yansımaya, hayatla, bedenimizle, insanlarla ve kendimizle olan ilişkimiz kazandığımız sağlık ve iç görü doğrultusunda görünür olmaya başlıyor. Bu tarihler itibariyle söz, nişan gibi önemli ilişki adımlarını atmak için çok uygun. Ancak yine de evlilik tarihi olarak bu günleri vermezdim. Daha çok sonradan tamamlanacak işler için uygun.
Neden bu Retro dönemi bu kadar önemli ve bu kadar gezegen Retro’yken ne yapabiliriz, bu ne demek? Kısaca buna değinelim;
Herkesin yaşamında başarmak istediği şeyler vardır, daha iyi bir insan olmakla ilgili, daha iyi bir yaşamla ilgili fikirlerimiz isteklerimiz, olsa iyi olurlarımız;
Retrolar daha önce başarısız olduğumuz yerlerde başarıya ulaşmak için bir şans verir. Örneğin erdemlerden bahsederiz, adaletten bahsederiz, ama erdem yolunda kişi kendi kılıcı üzerinde yürüdüğünden merhamet ve sertlik, sağ ve sol ya da ruh ve beden arasındaki bu dengeyi korkularımız, yanlış inançlarımız nedeniyle kaybederiz. Korkular ve yanlış inançları değiştirmek üzere Jüpiter ve Satürn 2017 yılında Ekim’e kadar birbirine destek vererek hareket ediyor. Adeta bu zamana kadar iyi bir kılıç ustası olamadıysak, hala beden ve ruh arasında mesafeler, kaotik duygu ve düşünceler gerilimler varsa, bunları dengelemek için bir şans veriyor. Bu süreçte dışarıda topu yakalamak değil, içimizdeki topu bulup en iyi biçimde fırlatabilmek skoru getireceğinden, pürüz çıkaran her yönümüzü tanıma, kronik hastalıkları iyileştirme, yeteneklerimizi geliştirme şansına sahibiz. Karşılaştığımız zorlukların hiç de zor olmadığını göreceğimiz ya da zor olsa da başardım, diyebileceğimiz günler. 2017 bu açıdan bir milat teşkil ediyor. Bu miladın yeniden yapılandırma şansı veren bölümü de işte bu Retrolar. Hayattan istediğimiz her şeye zaten sahip olduğumuzu görüp, düzenleme şansımız var. Doğumdan ölüme doğru savrulmuyoruz, doğumu ve ölümü idare ediyoruz, biraz bunu görebilmemiz için normalde verdiğimiz tepkileri geri çekilip izleme ve kendimize nasıl davrandığımızı görüp değiştirme şansımız var. Bu nedenle bu dönemde bedendeki her türlü hastalık iyileştirilebilir. Her türlü finansal probleme çözüm getirilebilir. Yeter ki biz, yaşamın ve ölümün ne olduğunu anlamaya ve bu anlayışla kendimizi tanımaya meraklı olalım. Astroloji yol göstermedikçe, iyi bir ustanın öğrencisi olmadıkça, modern insanlar olarak kendimizi tanıma şansımız çok kısıtlı. Hep dışarıda bir yerde istediğimiz, bulmayı umduğumuz bir şey var. Ya da kafa karışıklıklarımız, tereddütlerimiz, bilmediğimiz içimizde güdüsel olarak ortaya çıkan gerilimlerimiz bazen ne oluyor bu nedir dediğimiz hayatımızda gerçekleşen olaylar var. Fakat doğanın bir parçası olarak görünmeyen devamız var, ruhumuz esasımız, hayatımıza yön veren o mucizevi kısım ancak gözlerimizi kapadığımızda erişebileceğimiz bir varlığız. Ama gözlerimizi kapamaya bir dakika bile izin vermiyoruz, başkasının kapamasına da izin vermiyoruz. Sessizliğe izin vermiyoruz, düşüncelerin akıp gitmesine, çıplak kalmaya. . .
Oysa öldüğümüzde çırılçıplak ve tamamen kapalı gözlerle başlıyoruz yeni yaşama. İşte bu yeni yaşam, şimdiki yaşamımızın kökü ve gerçeği, bunu ne kadar nefesimize alırsak, içimizde bilmediğimiz o kadar iyilik, zenginlik, mutluluk, neşe, keyif taşıdığımızı fark edebiliriz. Kendimizi nelerden mahrum bıraktığımızı hissettiğimiz her hazda hemen sonuca giderek, karnımızı doyurarak ya da sevişerek, hissettiğimiz her korkuda sınırlar koyarak, her olumsuzlukta alarma geçerek, nasıl bir savunma mekanizması altında kaldığımızı görebiliriz.
Her şeyin Retro olması sonuca gitme, bugüne dek sonuca giderek neler yaratmışsın bak, demek.
Bunu beğendin mi, hemen dokunmaya, alıp kullanmaya çalışma, hisset, ona olan arzundan daha büyük bir şey bulana kadar, hisset, demek.
Bundan korktun mu, hemen göz temasını kesip yürümeye çalışma, orada kal, içine doğru kal, korkudan daha büyük bir şeyle karşılaşana kadar, kal, demek.
Dâhiyane bir fikrin bir projen mi var, hemen işe girişme, kredi mi çekeyim, istifa mı edeyim, Bodrum’a mı gidelim deme, bu fikri kuran sana getiren bugünkü deneyimlerine teşekkür etmek için attığın adımlara dön, onlarla konuş, onların fikrini al, demek.
Hayatımızda ortaya çıkan her davranışın kökünü bulmadan, kök salamayız, diyor Satürn Retro’su, Her sözün bir değeri var diyor Merkür Retro’su ve Sevgi kötülüğün yokluğudur, diyor Venüs.
Gezegenlere cevap verebiliriz. Onlar dinliyor, onlar içimizde pankreasımız, karaciğerimiz, gökyüzünde ışığımız, yer yüzünde masada duran saatler, onlar dinliyor, kendimizi dinliyoruz. Hayata kulak kesilmeden, müziği duymayı bekliyoruz, notalar biziz.
Bedenimizin akordunu yapmak ve evrenin şarkısında güzel bir ton yakalamak için Zaman elini sırtımıza koyuyor. Destekleniyoruz. Retrolarda durup, düşünüyoruz, bu yüzden daha iyi bir şey olmalıydı diyoruz, o şeye ne kadar yakın olduğumuzu bildiğimizden, hayatın zaten mükemmel, bizimse “tereddüt”lü olduğumuzu bildiğimizden. Şimdi her şeyi bir kenara koyup, nefes alma zamanı. Para mı gelecek, aşk mı, sağlığım iyi olacak mı; Görünmez kuyruğu kovalamayı bırakıp, kuyruğu dikme zamanı.
Kendimizle yeniden tanıştığımız, yaşamın keyfini çıkardığımız günler olsun.
Işık Olsun
https://www.facebook.com/hedremit