Hepimiz doğduğumuzda Güneş Burcumuzun tesiri altında doğuyoruz hepimizin ait olduğu ve içinde olmaktan mutlu olduğumuz bir frekans ayarımız var. Bu alanın dışına çıktığımızda yani yanlış yolda titreştiğimizde işler bir türlü istediğimiz gibi ilerlemez yolunda gitmez tıkandığımız noktalar olur. Hayat akar süreli bir akış ve oluş vardır havanın sürekli değişmesi gibi biz de bu akışın içinde algımızın yettiği kadar yaşadığımız olayları yorumlar kendimize pay çıkarır ve verdiğimiz tepkilerin etkileşimiyle ilerleriz. Kendimizi iyi hissetmememiz doğduğumuz mevsimin enerjisi Güneş Burcumuzun ait olduğu gezegenin frekansı esmamızın frekansı ile paralel ilerler.
Bazı günlerde kendimizi daha iyi daha enerjik daha pozitif hissederiz bazı günlerde ise bilincimiz daha açık aklımız yerinde olur bazı günler boş vermiş bazı günlerde ise duygularımızın esiri oluruz. Bütün bunlar akan hayatta değişen frekansın tesiriyle bize hissettirdikleriyle bağıntılıdır. Eğer farkında olursak bazı şeyleri daha iyi yaşamak için evren bizi destekler fırsatlar sunar. Görünen yüzümüz et kemik olsa da içimizde yaşayan (öz/ruh) bir enerji var biz bunu anlasak da anlamasak da. Ruh bozulmaz, hasta olmaz, deforme olmaz aslında ışık bozulmaz sadece frekans ayarı değiştirdiğinde algısı/formu değişir tıpkı Güneş tutulması olduğu zaman araya Ay girince kısa süreliğine ışığın tesirini azaltması gibi. Hayatımızda da böyledir nefsimiz çok baskın olduğunda içimizdeki hakikat ışığını algılayamaz göremeyiz. Aklımız (Merkür) aşırı kıyasla çalıştığında kılıca dönüşür ruhun naifliği açığa çıkmaz merhametini hayata geçirmeyi unutur öfke frekansına düşer bize doğru gelmeyen olaylar karşısında asar keseriz. Sonra gölge kalktığında frekans ayarımız değişir ışık daha görünür olur aşırı tepki verdiğimizi anlar bundan pişman olur durumu düzeltmenin yollarını ararız. Hepimiz kayıtsız şartsız bunu yaşarız. Böyle durumlar açığa çıktığında vaktin hükmündeki enerji alanına bize uyumlu değilizdir. Bunu fark ettiğimizde ani tepkilerimizi kontrol edebilir ve istenmeyen üzücü sonuçlar yaşamayı bir nebze de olsa engelleyebiliriz. Örneklemek gerekirse bir Koç Burcu Mars enerjisine rezonedir Mars Günü Salıdır. Cuma Günü Venüs Günüdür ve Mars ve Venüs tam zıt prensiptir. Salı günleri daha aktif olan Mars’ın işleri Cuma günleri sekteye uğrar. Venüs duygusaldır Mars ise eylemdir. Duygusallık eylemlerde tereddüt yaratır. Kişi kendi olamaz huzursuz olur. Bu durumları daha iyi yönetebilmek için önemli işlerimizi ait olduğumuz gezegenin hakim olduğu günlerde yaparsak bize hayr getirir fayda sağlar içimize siner. Olsa da olmasa da üstünde durmaz ‘elimden geleni yaptım’ der çok fazla takılmadan yolumuzda ilerleriz.
Pazartesi Ay Günüdür. Ay’ın değişken halleri Yengeç Burcu’nun duygusallığını içerir. Yengeç Burcu için uygun gündür.
Salı Günü Mars Günüdür. Eylemlerimizi destekler Koç ve Akrep Burçları için uygun gündür. Akrep Burcu’nu Plüton da yönetir ama Klasik Astrolojide Mars’tır.
Çarşamba Günü Merkür Günüdür. Aklımızın bütün işleri ondan sorulur. İkizler ve Başak Burcu için uygun gündür.
Perşembe Günü Jüpiter Günüdür. İlahi algımızın açık olduğu birlik bütünlük duygumuzun daha aktif olduğu ruhsal ve dünyasal olarak hayatımızın bereketlendiği gündür. Yay Burcu ve Balık Burcu için uygun gündür.
Cuma günü Venüs Günüdür. Gerek dünyevi gerek manevi ilişkilerimizin önem kazandığı birbirimize karşı daha anlayışlı olduğumuz gündür. İlişkilerin şahı olan Terazi Burcu ve uslanmaz romantik Boğa Burcu için uygun gündür.
Cumartesi Günü Satürn Günüdür. İrademizi kullanıp eğriyi doğruyu ayırd ettiğimiz ayaklarımızın yere sağlam bastığı güvenilir işler yaptığımız gündür. Oğlak ve Kova Burçları için uygun gündür.
Pazar Günü Güneş Günüdür. Işığımızı ve benliğimizi parlatıp dinlendiğimiz hayata keyifle bakabildiğimiz enerjimizin yükseldiği sevdiklerimizle bir arada olduğumuz gündür. Aslan Burcu’nun günüdür.