Ezoterik Boğa Burcu / 21 Nisan-21 Mayıs
Boğa Burcu dendiği zaman tanıdığımız insanların kişilik özelliklerinden çok aklımıza ‘sürdürmek/sabitlemek’ gelmeli. Boğa Burcu ilkbahardan sonra gelen ılık havanın sabitliğiyle daha fazla çiçeklerin açtığı doğanın yeşillendiği zamandır. Hepimizi yılın o dönemlerinde ‘bahar yorgunluğu’ kaplar gibidir. Aslında bu bahar yorgunluğu değil toprak elementinin yönetimine geçtiğimiz zaman dilimidir. Rehavet değil aslında zamanın enerjisi sabitliktir. Boğa toprak elementinin sabit burcudur. Doğa sabit kalarak tohumların yeşermesine izin verir. Biz de bu enerji değişikliğini ‘bahar yorgunluğu’ gibi algılarız. Bizden istenen şey günlük hayatımızın aktiviteleri devam ederken yaptığımız her şeyin tadını çıkarmak ve içsel huzursuzluğumuzu sakinleştirmemizdir. Boğa Venüs’ün yönetiminde bir ‘aşk’ burcudur, sakindir, istikrarlı ve kararlıdır. Hayatın bu evresinde içimizdeki Boğa Burcu enerjisi daha çok aktive olur. Hepimiz doğayla bütünüz.
Boğa’yı Venüs yönetir. Klasik astrolojide ‘küçük iyicil’ olarak anılır. Venüs ilişkiler gezegenidir. Kendimizle kurduğumuz ilişki Venüs yoluyla madde alemine yani yaşadığımız hayata aktarılır. İlişki kurduğumuz kişiler olarak açığa çıkar görünür olur. Venüs, Yunan Mitolojisinde ‘Afrodit’, Roma’da Venüs, Babil’de İştar, olarak geçer. Dünya ve ruh sevgisinin sembolüdür bir üst oktavı ilahi merhamet ve sevgi olan Neptün’dür. Aslında Neptün’ün dünyadaki ilişkilere yansımış halidir. Samimidir, uyumludur, güzeldir ve ‘güzelliği’ içinden gelen saf bir bir sevgiyle sever doğal/içsel kaynakları çok zengindir insanların Allah’a ruhen bağlandıkları sevgide de Venüs söz sahibidir. Platonik aşkları da o yönetir merhametle de ilişkilidir. Venüs aynı zamanda yaratıcılığımızdır, içimizde yaşayan sanatçıdır, paramız ve içsel yeteneklerimizle para kazanma sanatımızdır yani dünyevi-manevi bütün ilişkilerimizdir ve bunların sonucudur. Mars ne kadar dışsal hareketlerimizse Venüs o kadar içsel hareketlerimizdir. Venüs Güneş’ten en fazla 48 derece uzaklaşabilir. Tasavvuf Astrolojisi’nde ise Üçüncü semadadır. Zühre yıldızıdır. Venüs’ün ilahi tarafa bakan veçhesinden dolayı hoşgörü, kabul, iyi niyet, merhamet ve sevgi gibi yapıcı duyguları da içerir ‘Yaradılanı Yaradandan ötürü sevme’ potansiyeli olduğu için bir yüzü İslam’a bakar. Gün batmadan ya da doğmadan önce çıplak gözle görülebilir. Tabiatı soğuk ve nemlidir. Hayatla olan ilişkimiz yıldız haritamızda Venüs Burcumuz karakterindedir. Aldığı açılara göre yansıttığı özellikler değişebilir.
Boğa Burcu ikinci burçtur, bedenlenmiş ruhun madde ile tanıştığı evredir. Bir bebeğin kendisi dışında bir hayat olduğunu algıladığı nesneleri dokunma duyusuyla tanımaya başladığı evreyi anlatır. Bebeklerin sürekli her şeyi elledikleri ve tutmak istedikleri dönemdir. Bebek tutma ve dokunmayla maddeyle tanışır. Maddi şeylere tutunma ve tutma güdüsü burdan gelir. Boyun bölgemize tekabül eder başımızı taşıyan yani. Boğa bizim hayatla dünyayla kendimizle olan ilişkimizi tanımlar öz’de sonra bu ilişkimiz dünyaya açılır ve insan ilişkilerimize yansır. Toprak grubunun ilk burcudur şunu anlatır; bir tohumu toprağa ekeriz ve ektikten sonra tohumun toprağa tutunabilmesi için toprağın onu kabul edip, koruyup kollayıp muhafaza etmesi gerekir ki tohum büyümeye başlayıp filizlensin. Toprak bunu tamamen iyicil niyetiyle yapar tohum ziyan olsun istemez tohumun niteliği ile ilgilenmez sadece besler. Venüs Cosmos’un 2. İyicil enerjisidir ve bütün iyicil enerjisini dünyaya aktarır. Boğa bu enerjiyi anlatır tüm iyi niyetiyle tutar koruyup kollar. İslam’da Sevr Burcudur. Güvenilir, sadık, çalışkan ve pratiktir. Dünya Boğa’nın boynuzları üzerindedir manevi dünyamız ne kadar güzelse dış dünyamız da o kadar güzel olur.
Boğa Burcu’nun Ezoterizminde ‘var’lık (ruh/öz) onunla somutlaşır/bedenlenir hayata iner görünür olur. Boğa bu yüzden tensel/bedensel bir burçtur. Madde aleminde ruhsallık deneyimlenir onun için yavaştır acelesi yoktur, sabırlıdır, doğanın (maddenin) tadını çıkarmak ister. Maddenin içine gömülen ışığı/ruhu açığa çıkartmak ve dünyaya yansıtmak ve yaşamak ister. Bu özelliklerinden dolayı dişildir hayır hayır aklınıza kadın-erkek ayırımındaki dişil-erillik gelmesin öyle değil. Diyelim bir fikrimiz var bu fikri eyleme dönüştürmek için belirli düşünce kalıplarından geçirip olabilirliliğini tartmamız gerekir bu evredir dişilliktir. Bu durum aynı şekilde kendimizle olan ilişkimizle de alakalıdır kendimize ne kadar değer verirsek fikirlerimizin olabilirliliğine inanırız onun üzerinde düşünür gerçekleştirmenin yollarını ararız. Gerçekleştirmeye uygunsa yaparız koşullar uygun değilse yapmayız ama ilk etapta bu durum kendimize olan inancımız ve güvenimizle alakalıdır. Tabiatı soğuk ve kurudur biraz melankoliktir. Mizacı Ahlat-Erbaa’ya göre (Ibn Sina) Sovdavidir.
Boğa Burcu psikolojisinde; kendi öz değerini geliştirmek için aşırı derecede madde olgularına bağlanmak vardır. Güzel bir çiçek kokladığımızda kokusunun bizi mest etmesi gibi burada kokunun kaynağı çiçeğin öz’ü/tohumu/ruhudur. Ruh/öz (çiçek/madde) aracılığıyla öz’ünü açığa çıkarır kokunun ruhaniyeti bize tesir eder. Çiçek vesiledir evet çiçek de önemlidir ama çiçeğin kokusunu verene hürmet etmek gerekir. Sürekli aynı kokuyu hissetmek için çiçeği aşırı sahiplenmek çözüm değildir yeri ve zamanı gelince solar gider bunu kabul etmek gerekir. Boğa Burcu kendi değerini kurduğu ve sahip olduğu ilişkiler üzerinden tanımlar. Kendi değerimi insan ilişkilerinde mi arıyorum (ilişki içinde) yoksa kendime verdiğim değer ile mi ilişkiler içinde ‘var’ oluyorum? Sorusunun içinde çoğu zaman kaybolur. İstediğimiz kişiler bizi beklediğimiz gibi sevmediğinde kendimizi değersiz bulmaya aşırı yatkın oluruz halbuki güven iç benliğimizden (manevi) yani öz’ümüzden gelir. Bu değerin niteliğini kendimizle olan ilişkimiz belirler daha da derinde içimizde yaşattığımız sevgiden gelir. Kendi değerimizi dış dünyada aradığımız sürece etrafımızda ‘bizim beklentilerimize’ göre bize değer vermeyen insanlarla karşılaştıkça git gide kendimizi yok etmeye doğru sürükleniriz öz değerimiz azalır, kendimize verdiğimiz güven azalır, psikolojimiz bozulur nefsaniyetimizin girdabına düşeriz bunu istemediğimiz için kendimizi sahte de olsa iyi hissetmek adına ilişkilerimize aşırı derecede tutunur ve bırakmayız. Zihinsel takıntılarımız bencilleşip bizi ele geçirdiğinde zamanı geçmiş ve bize fayda sağlamayan, hayatta ilerlememize engel olan ne varsa bırakmak konusunda zorluk yaşarız ama zorundayızdır yolunca yordamınca bırakmalıyızdır bunu bildiğimiz halde yapamayız ya da yapmayız. İşte burada karşımıza Boğa Burcu’nun (toprak) karşı aksında duran Akrep Burcu (su) devreye girer toprak ve su karışır eğer kendimizi dengeleyebilirsek yaşadığımız durumdan verim alırız eğer dengeleyemezsek toprağı su basar çamur olur çünkü aşırıya meyletmişizdir dengemiz bozulmuştur yoğunlaştığımız tarafın karşısı havada/boşta kalmıştır. Bu sefer Akrep Burcu enerjisi hayatımızda aktif olur ve bizim bırakamadığımız şeyleri bırakmamız gereken duygusal olaylar yaşatarak bizi arındırır ve temizler. Ani beklenmedik olayların ve değişimin gezegeni olan Uranüs’ün Boğa Burcu’nda olduğunu ve bu etkiyi tetikleyeceğini unutmamak gerekir. Bütün burç enerjileri karşı aksıyla beraber çalışır çünkü dünya ikili sistem yani dualite üzerine çalışır.
Boğa Burcu’nun gölge/nefs (farkında olmadığımız) taraflarında ise toprağın tutuculuğundan dolayı sabit fikirli olma, kin tutma bundan dolayı depresyon, zihinsel takıntı, değişim dönüşüme direnme, olanı olduğu gibi görmek değil de kendi kafamızda yarattığımız ideale göre algılama şeklinde olaylara yaklaşabiliriz.
Bu enerjiyi en doğru bir şekilde yaşamak için kendi değerimizi ilişkilerde aramak değil zaten ‘var olduğumuz’ için değerli olduğumuzu kimsenin bizim ‘değerimizi belirleyemez’ gerçeğiyle yüzleşmeli ve bu durumu içselleştirmeliyiz. Kişilerin bize olan tutumunun ‘kendiyle olan ilişkisinden’ kaynaklandığını herkesin bize el bebek gül bebek davranmak zorunda olmadığını anladığımız zaman içimizdeki ‘değersizlik’ duygusunu iyileştirebiliriz.
Boğa Burcu,
Başak, Oğlak (toprak) ile elementsel (manevi) olarak kadim dosttur. Bir şeyleri somutlaştırmak/gerçekleştirmek için bu enerjilere yardım eder farkındalığı somutlaştırıp açığa çıkarmak/anlamak için destekler.
Koç, Aslan, Yay ile kuru doğasıyla daha gerçekçi ve somut düşünmesi ve ayakları yere basması için her zaman için elini uzatır. Toprak anadır.
Yengeç, Akrep ve Balık ile soğuk doğasıyla içine alan/birleştiren, tolere eden, izleyen, duran dinlenen, bekleyen, gözleyen bir enerjidir empati yeteneğini geliştirir.
Burçların elementsel bazda ilişkilerini ‘Koç Burcu’ makalesinde açıklamıştım.
Cuma günleri Venüs günüdür. Vaktin hükmünde Cuma Günü Venüs’ün sözü geçer. Hiçbir gezegen kendi halkını yalnız bırakmaz mutlaka sahip çıkar çünkü enerjisiyle uyumluyuzdur. Boğa ve Terazi Burçlarının önemli işlerini Cuma Günü halletmesi onlara hayr getirecektir.
Kaynaklar:
Ezoterik Astroloji / Yeşne Karaca İren
Astroloji Dersleri / Barış İlhan
Mistik Astroloji / Öner Döşer (Ibn Arabi-Futuhat-ı Mekiyye)
Mistik Kabala / Dion Fortune