Son günlerde, pek çok kişinin yaşadığı sıra dışı olaylar ile ilgili sorularda ciddi artış var. Sorular her türlü kanaldan yağarak geliyor. “Sıra dışı ve yoğun hatta fantastik rüyalar görüyorum, birdenbire rüyamın içinde uyandım, gerçek gibiydi, kötü görünüşlü varlıklar rüyamda bana saldırdı, ellerimde ayaklarımda uyuşmaya benzer titreşimler oluyor, birdenbire gelecek ile ile ilgili bir şey gördüm ve gerçekleşti, arayacak kişileri ya da olacakları önceden hissediyorum, gözlerimi kapattığımda patlamalar, şiddet olayları, kötü sahneler görüyorum, rüyamdan sıçrayarak uyanıyorum, uykularım bozuldu, bedenimde vibrasyonlar oluyor, arkadaşımın ağrıyan yerine elimi koydum ağrısı geçti, ellerimde şifa enerjisi başladı, durugörüm açıldı, korkuyorum, neler oluyor bana” gibi…
Durum şu ki, ruhsal ve enerjisel duyumlarda, rüyalarda, durugörülerde aşırı artış var. Konuyla ilgisi isteği olsun olmasın pek çok kişi ilginç rüyalar görüyor, bedeninde sıra dışı enerjiler hissediyor, uyanık halde iken değişik görmeler yaşıyor. Uyku ya da uyanıklık sırasında sarsılmalar, vibrasyonlar, sıçramalar yaşıyor ve bilmediği bu durumlar onda şaşkınlık yaratıyor. Nedir tüm bunlar, alışık olmadığımız bu sıra dışı görmeler ve deneyimler neden oluyor? Önceden enerji, kuantum, görünmeyen varlıklar, ezoterik konular ile ilgilenmeyenler için bu deneyimler birdenbire başladığında şaşkınlık ve korku olması çok doğaldır. Oysa, tüm bu deneyimlerin açıklamasını yapmak çoğunlukla mümkün. İhtiyacımız olan şey sadece biraz bilgi…
Dünyanın enerjisinin foton çağına gireceğini, bu dönemde durugörünün, rüya yeteneklerinin, şifasal enerji yeteneklerinin artacağını önceden bildiren pek çok kaynak olmuştu. Rasyonel lineer mantık için fantastik görünen, haydi canım geçiniz, olmaz öyle şey diye ötelenen, kabul edilmeyen bu durum geldi çattı işte. Bu konuda bilgilenmediyseniz, korku sizi bekliyor ve yaşadığınız sıra dışı bir olayda sizi yakalıyor artık.
Özellikle sadece inorganik varlıklar ile ilgili korku temelli eksik bilgi ile donatıldıysanız işiniz kolay değil. Küçükken, peri, cin, hayalet, canavar vs gibi görünmeyen varlıklar ile korkutulduysanız tüm mantığınıza rağmen korkuya yeniliyorsunuz. Özellikle büyü ve cinler konusundaki negatif bilgiler, korkularınızı iyice arttırıyor. Uyanık iken kendinizi kontrol ediyor olsanız da rüyanızda birşeyler peşinizi bırakmıyor bugünlerde.
Sıra dışı deneyimlerin nasıl gerçekleştiğini öğrenmenin vakti geldi, bu bilgilerden kaçışınız yok. Beş duyunun dışında algılarımız olduğunu ve o algıların yükseldiğini bilmelisiniz. Bu enerjisel sıra dışı dönemde neler öğrenmeliyiz, neler yapmalıyız?
* Sizi korkudan kurtaracak en temel bilgi şudur: Siz, insan olarak tüm bilinmeyen varlıklara efendisiniz. Bu bilgi, kutsal kitabımızda ayet olarak bildirilmiştir. Bu bilgiyi bilerek değil, inanarak kendinizi korursunuz ancak. Gücünüzün tüm negatif varlıklardan korunacak kadar yüksek olduğuna inanmalısınız. Gücünüzden şüphe etmek ve vesvese inancınızı azaltır. Sizi yüksek bir gücün koruduğuna inanmalısınız. Bu inanç aynı zamanda yüksek bir teslimiyet demektir. Bu teslimiyet, kötü diye nitelediğiniz şeye değil, yaradana teslimiyettir. Bize göre en son olasılık ölüm bile olsa, bu onun bizim için yazdığı dönülemez sondur, teslim olmaktan başka seçeneğimiz yoktur. Ölüm ile yaşam arasında gelişen herşey ise sadece tezahürdür eden deneyimlerdir.
* Negatif varlıklar, özellikle iki frekansa çok hızlı çekilirler. Aşırı merak ve korku… Onları görüyor olabilirsiniz ama bu görme sizin için mutlak tehlike değildir. Aşırı korku ya da merak titreşiminiz yoksa size kolay kolay zarar veremezler. Merak ve korkudan sonraki tehlike sınırı, kişisel ruhsallığınızdaki bazı negatif duygulardır. Kıskançlık, aşırı öfke, kızgınlık, kin, madde ve cinselliğe aşırı bağımlılık ve düşkünlük, zarar verme ve intikam duygusu gibi durumlar enerji bedeninizde ya kabuk ya delik yaratır ve o noktalardan yabancı enerjilerin sızma riski artar. Özellikle bu enerjilerden temizlenmek, derin, zor ve ağırdır, yardım almanız gerekebilir. Korunma amaçlı özel çalışmalar yapmak mümkün olsa da negatif duygularınızdan kurtulmadığınız sürece yeniden yakalanırsınız. Öncelikle yapmanız gereken şey kendi varlığınızda bilinçaltı arınmalar yapacak ruhsal çalışmalardır. Saf ve orijinal halinizin titreşimine geri dönmeniz, gücünüzü arttırır.
* Varlığınızın sadece bedenden ibaret olmadığını, özellikle tabakalar halinde bir enerji bedene sahip olduğunuzu öğrenin. Bu tabakaların özelliklerini inceleyin. Tüm etkilerin öncelikle enerji bedenimizde değişim yarattığını, bu değişimleri algılama konusunda artık daha hassas dönemde olduğumuzu bilin. Beş duyu dışındaki diğer algılarımız yükseldi çünkü. (Enerji bedenler için bknz: Şifacılıkta Negatif Etkiler)
* Bedeninizin etrafında kalbinizden başlayarak dışarıya doğru küresel olarak genişleyen bir Torus manyetik alanı olduğunu biliyor musunuz, bu konuda bilgilenin. Tüm evrende ışık parçacacığından başlayarak atom, hücre, sistem, beden, dünya, tüm gezegenler, güneş sistemleri, galaksiler, evren ve zamanın modeli Torus formundadır ve tüm hepsinin çevresinde manyetik bir kafes ızgara olarak kendi Torusu yer alır. Sizin etrafınızdaki Torus kafesi, evrenin manyetik Torus kafesine bağlıdır ve sizde olan herşey evreni, evrende olan herşey sizi etkiler. Bu manyetik bağlantının gücü iyice arttı ve bu sebeple artık sadece size ait olanı değil tüm evreni duymaya başladınız. (Torus için bknz: Torusun Gizemli Gücü)
* Yaşam titreşimini taşıyan herşey frekanslar halinde dalgalar yayar ve bu dalgalar çarptığı bir sınırdan geriye dönerek tekrar size ulaşır. Yaydığınız her frekans bumerang gibi size geriye gelir. Her duygunuzun düşüncenizin bir frekansı olduğunu bilirseniz, çarpıp geri dönen frekansın size neler yapabileceğini kendiniz düşünün artık. Son zamanlarda çarptığımız o sınır duvar ile aramızdaki mesafe azaldı ve hızla azalmaya devam ediyor. Yani ektiğimizi biçme süresi, hasat süremiz kısaldı. Kutsal bilgiler söylemişti “Yaklaştırılacaksınız” diye, yaklaştırıldığımız günler geldi çattı gözümüz aydın Şimdi düşünüyoruz, bir kaç dakika sonra oluyor. Bu yüzden düşüncelerinize ve duygularınıza aşırı derece ihtimam gösteriniz. Söz büyüdür, unutmayın. Sözcüklerimiz hep yaratıyordu ama yaratma süresi yılları alıyordu, şimdi dakikalar içinde gerçekleşiyor, fark bu…
* Uyanık bilinciniz kapandığında ve uykuya geçtiğinizde rüya bedeninizin bilinci devreye girer. Ona “Çift” ya da “Double” denir. Çiftinizin tüm zamanlara ve tüm mekanlara girme ve içinde hareket etme yetkisi vardır. Nobel ödüllü fizikçi Garnier Malet, ona “Aguelos” yani “Zamanın Ulağı” der. Onun, tüm zamanlarınızdan yani hem geçmiş hem geleceğinizden haber verme yetkisi vardır. Onun varlığından haberdar olun, siz o değilsiniz bunu bilin, ama o sizdir bunu da mutlaka ayırt edin. Yani içteki uyanık bilinç kürenizi kaplayan kocaman bir küredir çiftiniz, o sizi kapsar ama siz onu kapsayamazsınız. Yapmanız gereken şey, onunla buluşmayı öğrenmektir, bilgi erişimi için ona kendinizi açmalısınız. Bunun için rüyalarınıza önem verin, bilinçli rüya görme çalışmaları yapın. İki ayrı bilincinizi bir arada kullanmayı öğrenmezseniz onun girdiği sıra dışı boyutların şaşkınlığını ve korkusunu yaşamanız mutlaktır. Size verdiği mesajları çözebilmek için bilgi ve farkındalık edinmeniz gereklidir.
* Bedeninizin tamamına hakim olmak istiyorsanız, bütün nefes dediğimiz tam hacimli alanda nefes almayı öğrenin. Tüm beden titreşimlerinizin sizin kontrolünüzde olmasını istiyorsanız nefesinizin hem elektrik hem manyetik gücünü tüm hücrelerinizde hissetmeli ve siz yönetmelisiniz. Beden hakimiyetinin bütünüyle sizin iradenizde olması, değişik enerjilerin size ulaşarak zarar vermesini engeller. İstemediğiniz hiç bir enerji sizin varlığınızda eylem gerçekleştiremez. Bir konuk gibi gelir ama sizin ev sahipliğinizle ağırlanır ve uğurlanır. Bu ağırlama ve uğurlama sizin kontrolünüzde olmalıdır, evinize sahip çıkın, bedeniniz evinizdir. Bu evin merkezi, beyniniz ya güdüleriniz değil, kalbinizdir. Beyniniz ve güdüleriniz yanıltır, kalbiniz asla yanıltmaz, o “KLP” tür. Tıpkı ingilizcede ve Arapçada, Türkçede olduğu gibi, “klp” yöneten merkezdir. Kalbinizden başlayan nefesler alın, kalbinizden çıkan kararlar ile yaşayın, en büyük koruma budur. Çünkü o ilahi olana, bire ve kozmik bedeninize bağlıdır. Bu bağı hissetmediğiniz her an negatif olana yakalanmaya açıksınız.
* Titreşim, kuantum, dalga ve frekans yasalarını öğrenin, ne işime yarayacak demeyin, herşey lineer olandan ibaret değil. Madde elektronlar olarak mevcut iken, ona eşlik eden pozitronlarla aynı zamanda “Ruh”a bağlıdır. Ezvac olarak birbirini tutan bu iki kuvvet ancak ölüm halinde ayrılır ve pozitronlar ait olduğu ruh denizine katılır. Bu ezvac sistemi, ilahi bir güçle birbirini taşıyan eril ve dişil enerjinin bir arada olduğu sistemdir. Ruhun enerjisi önce madde olanda değil (elektronda), mana olanda (pozitronda) tezahür eder, bu tezahürü akıl yoluyla değil, his ve sezgi yoluyla algılarsınız. Ki, son zamanlarda yaşanan sıra dışı görmeler ve hisler bu yolla gelmektedir.
* Astrolojik gezegenlerin etkilerini yabana atmayın ve öğrenin. Duyguları ve salgıları etkileyen Ay’ın, dolunay zamanlarında rüyalarınızı ve üstünüzdeki baskıyı arttırdığını gözlemleyerek tespit edin. Fakat her dolunayda aynı etkiyi beklemeyin. Kişisel özelliklerinize de bağlı olarak (doğum haritanız) diğer gezegenlerin etkileriyle, her dolunayda farklı alanlarda, farklı dozda etkilendiğinizi bilin.
* Bilinçaltı denilen engin denizden haberdar olun, günlük kararlarınızın %95’ini bilinçaltınızın verdiği gerçeğini bir deşin, öğrenin. Bilinçli iken bastırdığınız her duygunun bilinçaltı buzdağını arttırdığını unutmayın. Baskılanan enerji stres altında iken delik bulduğu çok farklı alanlardan dışarıya çıkabilir. Kabul etmediğiniz bir duygu bambaşka bir resimle size görünebilir.
* Gözünüzü kapattığınızda ya da rüyanızda, şiddet, kan, patlama, cinayet, kavga gibi sahneler görüyorsanız ve bu kişileri tanımıyorsanız, bana ait değilsin, ban ait olan gelsin deyin. Şunu bilin ki, burası cennet değil, her saniye yüzlerce şiddete, cinayete tanık olan bir dünyadayız. O an gerçekleşen bir olayı görüyor olabilirsiniz. Beş duyunuzla bir olaya tanık olmayışınız, o acı olayın gerçekleşmediğini göstermez. Kötü sahneleri gördüğünüz o an, içinde bulunduğunuz her türlü güzel ve güvenli koşul için şükürde bulunun ve dünyada bu sıkıntının içinde bulunan o insanlar için dua edin, enerji ve sevgi gönderin. Gördüğünüz olay tanıdığınız bir kişi ile ilgiliyse lütfen hiç bir şekilde hiç kimseye söylemeden, tüm gücünüzle odaklanarak size görünen o tezahürü iptal etmeye niyet edin. Tanıdık olsun olmasın, gördüğünüz sahneler muhtemel bir geleceğe ait olabilir. İptal enerjisine niyet ederek dua edin ve kimseye anlatmayın, kendi zihninizde bile o görmeler ile uğraşmayın, düşünmeyin, yorum yapmayın, başkasından yorumlama istemeyin. Eğer haber ve uyarı yapabileceğiniz bir bilgi geldiyse ve değiştirebilecek durumdaysanız o kişileri olayı anlatmadan, korkutmadan uyarın. Durugörü iyidir, lakin değiştirilemez şeyleri önceden görmek acı verir. Görmüştüm, bak biliyordum, amanın bana malum olmuştu diyerek, durugörünün egosuna düşmenin o acıya faydası yoktur. Durugörü, taşıyabilende çok işe yarar. Rüyaya bile girmeden bu türlü görmeye başladıysanız, çiftinizin enerjisi uyanık iken de sizinle buluşmaya başlamıştır, gözünüz aydın. Bu buluşma beyinde gerçekleşen özel bir durumdur ve nefesiniz bunun aracılığını yapmış olabilir. Çok uykusuz ve zihinsel olarak yorgunsanız nefes alış şekliniz uyku haline geçmiş olabilir. Zihinsel bilincinizi öteleyecek herhangi bir duygu durumu da bunu gerçekleştirebilir, aşırı korku, üzüntü, boşluk hissi vb gibi…
* Son olarak, mucizelerin sadece seçilmiş özel ve nadir kişilere ait olduğuna dair eski köhne bilgiyi kaldırıp bir tarafa atın. Siz, her biriniz yaradanın özenle ruh verdiği sevgililersiniz. Kendinizin değerini önemseyin ve kabul edin. Unutmayın, Matrix sözü; “Bir kişinin geçtiği delikten herkes geçebilir” Yaradan herkesi muhteşem adaletiyle eşit yaratmıştır, güzellikleri ve mucizeleri alıp kabul edecek olan sizsiniz, kimsenin görmediğini görmeniz sıra dışı olabilir, şaşırmayın, neşeyle, coşkuyla yaşayın, korkmayın…
Hoş görmeler diliyorum
Mükemmel yazı olmuş tebrikler. Yüreğinize emeğinize sağlık.