Uyanmış bir zihnin gölgesinde barınamaz karanlık
Nefesini kullanmayı bilen, söndürmez yaşam enerjisini
Cesaretle korkularından arınan, durmaz yükselir arzı ȃleme
Duyan, hisseden ve öngören, aralar bütün perdelerini yaşamın
Dualiteyi kavrayan, her koşulda korur var olan dengeyi
Kendi gücünü yadsımayan,
Tutunmaz hiçbir şeye sebepsiz
Farkındalık yolunda var olan,
Bilir ki, varlık da hiçlik de bir illüzyon yaşam sahnesinde
Yaşama uyanmış olan zihin, yeniden doğar her yeni günde
Kendi ışığıyla yürüyen, deler geçer karanlığı
İnsan bilirse daimi kudretini,
Gezinir boyutlar ȃleminde hür
Ruhsal yolculuğunun farkındaysa eğer
Hisseder, yaşamın sonsuz enerjisini ruhunun derinliklerinde
Damla olur karışır ardından, yaşam deryasına ebedi
Varoluş deryasında her şey enerjiden ibarettir. Kendimizi ifade biçimlerimiz ve titreşimlerimizle bizler de birer enerjiyiz yaşam boyutunda. Evrene sürekli duygu, düşünce ve sözcüklerimizle enerji titreşimleri yayarız. Evren de ruhumuzu kozmik enerjiyle besler cömertçe.
Yaşamın tüm canlıları ve organizmaları gibi insanda; hayata tutunmak, varoluşunu sürdürebilmek için her türlü enerjiyi alır, işler, dönüştürür, kullanır ve serbest bırakır. Hücresel düzeyde yenilenir bedenimiz enerjiyle.
Muhteşem tasarımıyla bedenimiz; dışarıdan aldığı mekanik enerji yakıtlarını kullanarak, fiziksel ve psişik enerjiye dönüştüren, toplayan, depolayan ve dağıtımını sağlayan bir motor gibi işlev görür. Dengeli ve sağlıklı bir şekilde aksatılmadan enerji devinimi sağlandığında, bedenimiz her türlü ihtiyacını karşılar. Böylece güçlü bir savunma mekanizmasıyla, kendi onarımını düzenli yapabilme yeterliliğindedir. Dayanıklılığı ve esnekliği sağlam kapasitede işlev görerek, sağlıklı bir ömür yaşama şansını sağlar cana. Bedenimizin varoluşunda anatomik ve fizyolojik gereklilikler ihmal edilirse, uyumsuzluktan kaynaklanan bazı sorunlar gelişebilir elbette. Bu durumda mental ve psişik yapıyı bozabilmektedir. Beraberinde sağlıkta, iyilik hali ve yaşam kalitesinin de bozulma riski söz konusu olabilir.
İnsan, hareket ve uyum kabiliyetiyle yaşayan bir organizmadır yaşamda. Yapıcı olan enerjiden hayati enerji, hayati enerjiden de otomatik ve duyusal enerji oluşturabilen ve kullanabilen bir canlıdır aynı zamanda. Var olan bütün sistemlerini denge halinde sürdürebilen insan bedeni, bir organizma olarak halen yaşamın içinde eksiktir bir yanıyla. Bir üst boyuta taşıması, zinde tutması gerekir bedenini tam bir varoluş gerçekleştirebilmesi adına. Aklını, bilgisini, zihnini ve bilincini sürece dahil ederek, şuurlu enerji alanını aktive etmesi gerekir. Düşünceleriyle zaman boyutunu, duyularıyla mekȃn ve ilişkisel boyutunu, bilinç ve üst bilinciyle de sonsuzluk boyutunu deneyimler insan. Böylece şuurlu enerji boyutuna geçiş ve farkındalık hali yaşanır. Bu aşamada yaşamın bütününü görebilmek, yaşanılan süreçleri değerlendirmek, koşulsuz ve yargılama olmaksızın her oluşu uyum ve denge içinde deneyimlemek mümkün olur. İşte bu sonsuz huzur demektir. İyilik hali demektir. Bütüncül sağlık demektir. Kaliteli bir yaşamdır armağanı.
Dünya yaşamında tekȃmülünü gerçekleştirme amacında olan insan; aklı, ruhu ve şuurlu bilinciyle evrensel dengesini korumak durumundadır her daim. Bizler bu ȃlemde; bedenimizi bütün organları, hücreleri ve yapılarıyla yöneten, dönüştüren, yönlendiren ve yaşatan çok boyutlu varlıklarız. Hayatımızı maddesel, spiritüel ve duygusal boyutta dengede yaşama zorunda olanlarız. Yaşamda denge hali; uyum ve bütünsel sağlığı getirir beraberinde. Ruhsal, bedensel, zihinsel ve sosyal anlamda sağlıklı olmak, kendimizle ve bütünle huzur içinde olmak demektir. Sonsuz huzur, nice boyutların kapısını aralar ruha. Yolculuk her boyutuyla anlamlı ve kendi tadındadır sonrasında.
Ruhunuz huzurla yol alsın, sağlıkla kalın yaşam yolculuğunuzda.