Nisan ayının retrolu, gözden geçirmeli, tekrar eden havasını dağıtan Mayıs’a giriş yapmış bulunuyoruz. 03 Mayıs’ta Merkür düz hareketine dönüyor, 10 Mayıs’ta düğümler Aslan – Kova aksına geçiyor. Yeryüzünde de olayların niteliği ve akış yönü değişiyor. Nisan ayında ortada hiçbir şey yokmuş gibi görünmesine karşın aslında ne kadar yol almış, ne kadar çok konuyu halledip, hayatımızda alan açmış olduğumuzu görebiliriz.
Bu aya güzel gelişmelerle giriş yapıyoruz, Merkür sadece direkte dönmüyor aynı zamanda güzel haberler de taşıyor. Geçtiğimiz ay gelmemiş olan haberleri 03 Mayıs – 15 Mayıs arası alabiliriz. Ticaret, iş ve eğitimle ilgili konularda aksayan konular bu haftadan itibaren akmaya başlıyor, gecikmeli gelen haberler de olumlu yönde seyrediyor, görünüyor.
Elbette Jüpiter – Satürn Retro’su devam ettiği için Mayıs ayını uzun vadeli planlarımız için bir katalizör olarak görebiliriz. Bu ay Venüs’ün ışığıyla ilişkiler ve finansal konularda düzelmeler, alınan kararların uygulamaya konulması söz konusu. Bir süredir anlaşılmama, eylem alamama gibi sosyal ve özel ilişkilerde mevcut olan kararsız enerji yerini akışa bırakıyor. Dolayısıyla ilişkilerde bir sonraki adımı atmak için güzel etkiler mevcut.
10 Mayıs’ta Ay Düğümleri Aslan – Kova aksına geçerek, Balık – Başak etkili haritaların bir türlü yerleşememe, düzen oturtturamama durumunu sona erdiriyor. Öte yandan Akrep ve Boğa’lar bugüne kadar bir türlü istedikleri düzeni oturtamadıkları yerleri değiştiriyorlar. İnatçı ve ısrarlı sorunların çözümünü getiren bir sürece giriyoruz böylece.
Ay Düğümlerinin hayatımıza en önemli getirisi artık 10 Mayıs itibariyle hayatımızda mutsuz olduğumuz konuların sorumluluğunu dış dünyaya atamayacak olmamız. J Örneğin yaşadığımız stresin sorumluluğunu ülke gündemine, öfkemizin sorumluluğunu trafiğe atamayacağız vb. Bu durum kolektif olarak çok daha mutlu ve erdemler ve güdüler, alt karın ve baş arasında çatışmalar yaşamayan bireyler anlamına geldiği için tek tek hepimizin mutlu olmasının getirdiği yeni bir toplumsal enerji anlamına da geliyor. Hayatımızın liderliğini üstlenirken, iş – ilişki- aşk ve mantık gibi bölünmeleri de bir potada toparlayabileceğiz. Kalp ve mantığın hizalanmasıyla gerçeğin bilgisine ulaşıyoruz ve bu yeni bir yaşam düzenini mümkün kılıyor dışsal cephede.
Mayıs’ta başlayan bu süreç Eylül ve Ocak aylarında görünür olacak ve 2.5 yıl boyunca devam edecek. Neden bugünlerden konuşuyoruz çünkü her şey anda –Öngörmenin getirisi olarak Satürn ve Jüpiter Retro’sunun devam ettiği bu süreci yeniden yapılanmak ve eskiden attığımız yanlış adımları düzeltmek, almadığımız kararları ve sorumlulukları fark etmek için değerlendirebiliriz. Yaptığımız iş her neyse onu geliştiriyoruz.
Mayıs ayı bu anlamda geçtiğimiz aylarda neticeye ulaşmayan konuların sonuçlandığı, yaşamın hızlandığı ve yanlış anlaşılmaların yerini netliğe bıraktığı bir ay. Kendimizi biraz daha anlamış, sistemimizi biraz daha temizlemiş olarak yola devam ediyoruz. Üstelik yine ilk on beş günlük süreçte beklenmedik sevinçli haberleri, iş kazanımlarını ve organizasyonları temsil eden göstergelerle destekleniyoruz. Yani isteyen ve bu yönde adımlar için, şans ve mutluluktan yana bir zaman dilimindeyiz.
Retrolar süresince birçok hastalık nüksetti ve birçok ilişkide sorunlar meydana geldi, bazılarımız işle ilgili yeterli ilerleme olmadığından bazılarımız da tekrar eden sorunlardan ötürü motivasyon kaybına uğramış olabilir. Fakat bu “olumsuzluklar” olarak niteleyebileceğimiz konularda küçük ilerlemelerle yeniden motive olacağımız bir zaman dilimindeyiz. Haziran sonunda Jüpiter, Ağustos sonunda da Satürn’ün direkt harekete geçmesiyle zaman ileri akmaya başlayacak. Yazı karınca gibi mi Ağustos böceği mi geçirdiğimize bağlı olarak bir kış, bir ömür süreceğiz. Dolayısıyla bu yaz bugüne kadarki tüm gelişmemiş, yarım kalmış, eksik yanlarımızı görüp, tamamlayabiliriz. Hepimiz hayatımızda kendi evrimimizi tamamlamak yönünde değişiyoruz. Ancak bu çaba, gerilim ve mücadele istiyor mu, yoksa denge – irade ve kader kendiliğinden hizalanabilir bir şey mi? Gibi güzel sorularla baş başayız. Dışarıda değil, içeride bir şeyleri düzelterek işin içinden çıkabileceğimizi gösteren klasik bir Satürn Retro’su.
Son olarak Ay Düğümlerinin Aslan – Kova aksına geçmesiyle hayatımızda neler öne çıkıyor bir bakalım;
Baba – otoriteyle olan ilişkimizi iyileştiren bu süreçte, irademizi olumlu yönde kullanmakla ilgili olaylar sıklaşıyor.
Erkekler ve eril enerji üzerindeki olumsuz tutum yerini, daha mutlu dengeli bir eril enerjiye bırakıyor. Yani erkekler biraz rahat edecek. Hayatlarının kralı , merkezi olarak erkekliklerinin onurlandırıldığı, yeniden keşfedileceği bir süreç.
Kadınlar açısından da eşleriyle, babalarıyla olan ilişkilerini dengelemeleri yönünde gelişmelerin yaşanacağı bir süreç. Yani kadın ya da erkek olalım, içimizdeki-dışımızdaki erkek’ de bir rahatlama, bir gülme efekti. 🙂
Eril kadınlar ve dişil erkekler konusunda kolektif olarak bir dengelenme yaşayacağız. Erkek rolünü üstlenmiş kadınlar ve hayatta inisiyatif alamayan pasif erkeklerin tutumlarını değiştirmeye yönelik olaylar, hayatımızdaki dengeleri yeniden düzenliyor. Bugüne kadar örneğin eylem almamış kişilerin kendi tahtlarına oturmalarına şahit olabiliriz. Kendi içimizde de yönetimsiz bıraktığımız alanlara, bunlar bakım olabilir, neşe olabilir, erdemler olabilir, sağlık olabilir, spotu düşürüp yaşam getiriyoruz. Dolayısıyla son iki buçuk yıldan tamamen farklı, ihtiyaç duyduğumuz değişimleri bol bol getiren günler. Bol bol diyorum, zira gerekli değişime açık olan, sağlığa kavuşmaya ihtiyaç duyan herkes için fazlasıyla destekleyici motive edici günler var önümüzde.
Bir süredir terfi alamayan, ya da unvanı umursamaksızın emek veren pek çok kişinin yükselmesi söz konusu. Koltuklarda değişim, iş ve markalaşma konularında yeni bir dönem. Yeni reklamlar, yeni pazarlama stratejileri de geliyor, maalesef.
Oyunlarda, masa oyunları, strateji oyunları, yarışlar gibi aktivitelerde artış. Daha çok oyun oynayıp, hayatı oyun gibi görmeyi destekleyen bir akış var önümüzde. Esasen burası ciddiyet alanı, burası neşe alanı gibi bölünmüş modern yaşamı toparlamaya dengelemeye yönelik. İşimi yaparken, oyun oynuyorum ve ciddiyken de esprili – neşeli olabilirim, gibi.
Çocuk sahibi olmak ve bununla ilgili yaraların iyileşmesi, çocuk arketipini kendi içimizde ve yaşamımızda yeniden keşfetmemizi sağlayacak olaylar yaşayabiliriz.
Gereksiz, yanlış ya da savunma amaçlı alınan sorumlulukların artık ilerlememesi, örneğin işkolik kılığında kendi yaşamımızın sorumluluğunu almaktan kaçıyorsak, ya da ailevi yüklerin arkasına saklanıp, bekârlığımıza bahane buluyorsak vs. bu iki yılda gerçekleşen tutulmalarla bunların da sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Doğru sorumluluğu almak mutluluktur ve hepsi bir aradadır gibi aydınlanmalar, hizalanmalar bu iki yılın konusu.
Tatil yerleri, organizasyon ve tur grupları, eğlenceli aktivite düzenleyenlerin işlerinde nihayet bir açılma olabilir. Genel olarak da yurtdışı ve yabancı kültürlerle olan ilişkilerde Ağustos bitimiyle bir ilerleme görebiliriz. Akademisyenlik işlerinde de Eylül ayıyla birlikte bugünlerde verilen emekler fazlasıyla yerini buluyor. Son iki yıldır üniversite ve turizm alanındaki problemleri düzeltmeye yönelik bir retronun içindeyiz. Pes etmeyenler, Eylül’de farklı bir sezon açılışı yapabilirler.
Son olarak 2: Kuzey Düğüm Aslan için iki atasözü geldi aklıma; “İyileşecek hastanın doktor ayağına gelir,” ve “Güneş girmeyen eve doktor girer.”
Bu iki buçuk yıllık zaman diliminde bedenimizin, yaşamımızın her alanına bol Güneş ışığı giriyor ve farkına varmadığımız, sağlıksız tüm alanları aydınlatıyor. Biraz bronzluk fena olmaz, diyor gökyüzü. Biraz uzun ve genel resmi göstermeye yönelik bir yazı oldu, Merkür’ün hız kazanacağı bu hafta son aksaklıklar – gecikmeler yaşanabilir, 10 Mayıs’ta Akrep dolunayıyla bu yazıda bahsedilen süreçler daha görünür olacaktır. O zamanki Dolunay ışığında görüşmek üzere,
Işık Olsun.