Beni bilenler çok iyi bilir, yüreğimi, şefkatle ve nazik kişiliğimi tanıyanlar, Kaş dağlarında ulaşımı olmayan on beş haneli, çoğunluğunun yaşlılardan oluştuğu İzne mahallesinde yaşadığımı bilir. Bir çadırda yaşıyorum, bir tarlanın ortasında, gölgesi olmayan üç dönümlük bir Lavanta tarlasında. Bunu bir maharet olarak söylemiyorum lütfen yanlış anlamayın sadece 13 yıldır yaşadığım yaşam koşullarından söz ediyorum.
Toprak Ana’ın karnından, gökyüzü babanın şefkat katmanından yazıyorum. Ta buralara kadar gelen şifacılardan, onların da şifacılarından söz etmek istiyorum; Lavantalardan, sincaplardan, tekelerin çıngıraklarından bir yazı yazmak istiyorum ama bugün o gün değil. Bugün başka bir şey anlatmak istiyorum size.
Eline davulu alan, altına yoga matını seren, önüne harita açan herkes Şaman oldu, şifacı oldu. İşte tüketim toplumunun içi boş, alt yapısı olmayan yüzü bugün bundan ve yaşadığım bir deneyimden söz etmek istiyorum size. Biraz dertleşelim mi?
Ortalık; Market kakaoları ile yapılan Kakao seremonilerinden geçilmez oldu, eline tef alan, azıcık müzik kulağı olan herkes Icarolar hatta Kundalini Mantralar bile söylüyor. İnsanların geçmiş yaralarına umarsızca dokunuluyor, yaralar açılıp saçılıp şifalanmadan ortada bırakılanlarla dolup taştı. Hayatlarında acaba bir kez olsun para biriktirip, bu seremonileri yerinden öğrenmek, deneyimlemek için acaba kaç kişi Amazonlara ya da Uzakdoğu’ya bir Ashrama gitti ??
Amazon’un güçlü medicini, eril enerjinin Kadim Hape’si yerlere düştü, enfiye gibi kullananlar mı ararsanız, yoksa onlara bağımlı kalanları mı bulursunuz bilmem daha da berbat olanı bu enfiyelerin içindeki kadim ağaçların enerjisinden ise bihaberler. Daha burunlarına ne aldıklarının bile farkında olmayanlarla dolu bir tüketim toplumu.
Ayahuasca çılgınlığı ise boyunu aştı, telefonlarda gizli mesaj yöntemleri ile doldu taştı seremoniler henüz gölgelerinin nefreti, kıskançlığı, hazımsızlığı ile uğraşanlar bir gecede Taita oldu, Jankri oldu, Şaman oldu.
Psikozları tetikleyen bu güçlü entojenlerin Şifacıları ile dolup taşıyoruz. Kadim bir bitki anne ya da baba ile çalışmanın derin, içsel, inzivaya dayalı, prosesleri ve teorik reçeteleri ile çalışmak bu kadar kolay lokma mı oldu bilemem?
Gülelim mi ? Ağlayalım mı bilmem? Siz karar verin…
Geçen gün bir danışanım telefonda konuşuyorum bakın bana neler anlatıyor ;bu arada danışanım bundan 2 ay önce majör depresyonla bana gelerek, mutsuz ve karamsar dünyasında göz yaşlarına boğulmuştu. Çiçek Terapi den desteklenecek ve yaşamını karanlık kalan algı kapılarından çıkartmaya niyet etmişti. Hiçbir şeyi olumlu göremeyen, kendi duygularının içinde göz yaşlarına boğulan bu kadın iki ayda Şaman olmuştu, ben mi büyücüydüm ve onu çiçeklerin sihirli değnekleri ile iyileştirdim yoksa bu kadına bir gecede göklerde inisiyemi geldi bilemem? Bu süptil dünyanın bir oyun olduğunu ve bu oyunlarla, değişik biçim ve şekillerde olmanın kimliği mi hoşuna gitmişti onu da bilmiyorum ama Şaman olmuştu işte. Kakao seremoni ile kadın şifa çemberi yapmaya karar vermişti, benim ona yolladığım Çiçek ürünleri de kullanmak istediğini hiç aldırmadan, pervasızca dile getirmiş ve benim ağzımı şaşkınlıktan açıkta bırakmayı becermişti. Telefonun ucundaki ses sanki 2 ay önce burnunun ucunu bile göremeyen haldeyken bakın neler anlatıyordu bana ;
‘Canımmmm çalıştığım kadınlar var, onların dişil enerjilerini dengelemek için çalışıyorum ve senin şu bana yolladığın Aura mistlerle onlara dokunmak istiyorum. Çok telaşlı ve heyecanlıyım bana bir şeyler söyleyip destek verir misin? Canımmmm, canımmmmm orda mısın?
Donup kalmıştım içimde bir şeyler benimle alay edildiğini mi ima ediyordu yoksa ben bir büyücü müydüm orasını siz düşünün. Devamını anlatıp sizi daha fazla üzmek istemem zira dönülmez akşamın ufkunda gibiyiz…
Madem sırası geldi biraz da Mama Cacao dan söz edelim. Asıl adı Theobrama olan bu dişil enerjiyi temsil eden Amazon subtropikal ikliminde yetişen bir ağaç.
Maya ve Aztek kadim bilgilerinde Tanrı’ların Yemeği olarak da bilinir. Güçlü bir mineral ve vitamin deposu onun fito özellikleri, manevi anlamda ise daha da derin bir ağaç. Aztek masallarında güzeller güzeli Kuka’nın hikayesi ile arketipini tamamlar. Anne şifacı, yumuşak , kalp alanının da şefkatli bir çalışma yapan usta Anne, Mader, Mama. Akciğer meridyeninin doktoru, güçlü bir ruhun yaratıcı ve üretken yönü. Kadim şifa çemberlerinde Batı kadim yönünün de şifacısı, su Elementi enerjisinin gücü ve hafızası ile çalışır. Kakao ağacının meyvelerinden elde edilen tadı hafif acı ve sert olan bu kadim yiyecek büyük bir koruyucu aynı zamanda, anneler koruyucu olurlar.
Marketlerden aldığımız kakaolar işlenmiş, pastacılık alanında daha ziyade kullanılan, gerçek kakaonun, suyunun da suyunun, suyu olan paketlenmiş kakaolar. Birçok firmanın kakaoları var hem de elinizin altında ama üzgünüm koyduğunuz niyetle oynadığınız kuralsız ve bilinçsiz oyunun sahte kakaosu ile şifayı değil belayı bulabilirsiniz. Zira okült botanik dünyasında bu kadim bitkilerle çalışmak, bu anlamda enerjik alan açmak hatta birilerinin ruhsal yaralarına dokunmak için kılavuzluk haline gelmeniz gerekir. Kılavuzu karga olanın hali ne olur onu da siz bilirsiniz?
Karşınıza çıkan her şifa kanalını tanımadan, tanıştırılmadan, araştırıp varsa eğitimlerini almadan kısacık, üç aylık eğitimlerle kendinizi kandırmadığınız bir şifa olsun hepinizin üzerinde.
Dağlardan