Satürn-Jüpiter Büyük Kavuşum Döngüsü, Zaman İşaretçilerinin Etkileri Ve Kış Gündönümü
”Dünya’yı sarsan bir Pandemi yılı içinden, yeni seneye doğru ilerlerken; umutla beklediğimiz parlak günlerde geniş bir soluk alma imkanı konusunda hala tedirgin olsak da, ‘Kendi Kutsal Alanımızı Işıklandırabiliriz!‘ Bu daima yanımıza alabileceğimiz ve içinde yaşayabileceğimiz konforlu ve içsel bir Zihin halidir” 2021 yılınız şimdiden hayırlı olsun.
Satürn-Jüpiter Büyük Kavuşumu, geçtiğimiz Mayıs’ta başlayan yavaş hareketini sürdürerek, 21 Aralık 2020 Kış Gündönümü’nde, Kova burcunun başlangıç derecesinde ve Hava elementinde gerçekleşecek. Her 20 yılda bir yaşansa da, 16 Temmuz 1623‘ten beri oluşan en yakın ve çekici Jüpiter-Satürn kavuşumuna şahitlik edilecek. Şimdilerde, her akşamın, gün batımı pırıltısında, birbirine yakın iki parlak nesne halinde seçilen bu gezegenler, Oğlak takımyıldızı önünde buluşacaklar.
Satürn ve Jüpiter’in Büyük Kavuşumu ile girdikleri ritim akışı, yıldız bilgeliği içinde, ‘’kozmik planı geleceğe açan bir toplantı’’ olarak değerlendirilebilir. Bu kürelerin dinamik ilişkilerinin tesirine giren Dünya’mızda, yeni çözümlerin vizyon ve paradigmaların ortaya çıktığını görmemiz mümkündür. Sosyal alışkanlıklarımızın dışına itilmemiz, güven hissinin azalması, ani ayrılıklar, acılar, bir tür mekanik yaşama ve normal bir zamanda sormayacağımız sorular sormamıza neden olmuştur. Elbette bu bir sebat ve irade sınavıdır.
Karanlık alt içgüdüsel doğamız ve aydınlık yüksek insan hedeflerimiz arasında ilerleyen yolculuğumuzu daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek kozmik olgular bulunmaktadır ve varlığımız içindeki kutupluluğu ruhsal yaşantımızda da deneyimleriz. İnsanları esir alan yıkıcı, geciktirici güçler; sürekli egoyu maddeye bağlama peşindedir. Böylece, sadece insanlığın değil, Dünya’nın da ruhsal evrimi ilerleyemez. Satürn bu bağlamda egoizmin doğasını iletir. Görevlerimize sahip çıkmazsak, toparlanmazsak, onun olumsuz yönünün etkileri güçlenir. Bu büyük kozmik gizemlerdeki rolümüzün farkına varmamız önemlidir.
Her 20 yıllık kavuşum, zamanla, birbirlerinden 120 derece eşit uzaklıkta, göklerde bir eşkenar üçgen örerek, üçgenin 60’ar yıllık noktalarında, insanlığın ruhsal evrimiyle ilgili tarihsel olayları ortaya çıkarmaktadır. Bir dizide, her dördüncü kavuşum; yaklaşık 60 yıl sonra ilkinin çevresine geri döner. Bu geri dönüşlerin 7-8 derece kadar değiştiği gözlenir. Bu nedenle, aynı burç işaretinde, sadece 4 kavuşumdan fazlası oluşmaz. Her üçgen paternine; dört elementin serisinden biri atfedilir. Önümüzdeki 10 döngüden 9’u, 2020 ila 2219 arasında hava grubu burç işaretlerinde ve hava elementinde olacaktır. Bir sonrakinin 31 Ekim 2040 tarihini beklediği döngü, en son 31 Mayıs 2000’de gerçekleşmişti.
Jüpiter Satürn’ü örtecek mi?
Hayali dev üçgenin köşelerini geriye doğru izleyen kadim yıldız bilgeleri; geleceği görebilmek için, yüksekliklerin ve derinliklerin dünyasına bakarlardı.
Büyük Kavuşum, hava burcu olan Kova burcunun 0 derecesinde gerçekleşiyor. Ancak kimi yerlerde sıklıkla iddia edildiği gibi Kova Çağı’na girilmeyecek.
Bazı yaklaşımlarda belirtildiği gibi, bu bir ‘sahib-kıran‘ da değil, bu terim; Jüpiter ve Venüs’ün hizalanarak bir burçta oldukları esnada dünyaya gelen kimselere veya o anda olan tarihsel kırılma noktalarına verilen sıfattır.
Ayrıca, yine doğru olmayan bilgilerde söz edilen örtülme; iki gezegenden birinin, tam diğerinin önüne geçerek, diğerini örtmesi söz konusu değildir. Jüpiter’in Satürn’ü gerçekten örtmesi (veya tutması) mümkündür, ancak bu olgu son derece nadirdir.
En son Jüpiter-Satürn örtülmesi yaklaşık 8.878 yıl önce yaşanmış ve yüksek olasılıkla, Satürn’ün tüm diski Jüpiter’in arkasında kaybolarak, sadece halkaları görünmüştür. Bu oldukça zorlu süreçler yaşanacağını, depremselliğin, felaketlerin artacağını öngören bir işaret olarak alınır. Sonraki örtülmenin gelecekte, Şubat 7.541 tarihinde gerçekleşeceği hesaplanmıştır. Gerçekdışı örtünme söylentilerine açıklık getirilirse; Jüpiter’in doğrudan Satürn’ün önünden geçerek onu gizlemeyeceği, her ikisinin yörüngelerinin, Dünya’nınkine göre sırasıyla, 1.4 ve 2.6 derece eğik olduğu ve örtünmenin nadirliği ortaya çıkar. Bu örtünme meydana geldiğinde, titreşimleri karışır ve kombinasyona bağlı olarak gelişmiş iyilik veya kötülük için birlikte çalışırlar.
Kozmik Döngü Enerjileri
”Zaman İşaretçileri” Satürn ve Jüpiter, örtülme olmasa da, gezegen çifti iken daima çığır açan sosyal değişimlerle ilişkilendirilmişlerdir. Zira, kozmik döngüler, çoğu az anlaşılan ve pek tanınmayan, ancak, zamanı niteleyen ve kaderi biçimlendiren yoğun enerjili devir modelleri üretirler.
21 Aralık 2020′de ”Büyük Kavuşum” için yaklaşan bu devlerin, J. Kepler’in de belirttiği üzere, tarihteki büyük olayları, 20 yıllık katları kullanarak 800 yılda bir tetiklediği iddiası, sosyoekonomik karışıklıklarla politik ayaklanmalarla ve çeşitli yoksunluklarla ilişkilendirilmiştir.
Tarihsel süreçte, ilk kez Perslerin yazılarında, ardından Arap astronomi alimleri, daha sonra batılı astronom, gizemciler tarafından detaylandırılan ‘’Büyük Kavuşum” tesir teorileri olmuştur.
Teorilere göre, insanlığın kültür değişimleri, İmparatorlukların yükselişi, düşüşü, buluşlar, dinlerin doğuşu, iz bırakan savaşlar gibi olaylarda, Jüpiter ve Satürn’ün gökyüzündeki döngüleri boyunca yaptıkları kavuşum işaretleri göksel boylamda insanlık tarihini etkilemekteydi. 3×20 yıllık üçlük döngüler veya bin yıllık bağlaşımlar çığır açan değişimler getiriyor, bazen doğal afetlerle bağlantılı oluyordu. Teoriye göre, Büyük Kavuşumlar, Dünya’da önemli ve kayda değer bir değişiklik olmadan gerçekleşmiyordu.
Astroloji, gizli bilimlerin en eskisi bir disiplin olarak, eski Sümer ve Babil‘den günümüze, yıldız ve gezegenleri, ilahi bir güç gibi ele almış, insan yolunu şekillendiren unsurlar halinde tanımlamıştı. Bilinen en eski tanrı sembolü ise bir yıldızdı.
Satürn Tesirleri
Salgın hastalıklar daima göksel etkilere atfedilir, gezegenlerin karakterlerine bağlanırlar. Satürn de, hayatımızda rol oynayan zorlu bir astrolojik güç olarak ele alınmıştır. Ortaçağ astrologlarından ‘ölüm gezegeni’ ünvanı alan Satürn’ün, 29,5 yıllık döngüsüne yakın olarak, 30’lu yaşlar civarında sık görülen insan ölümleri o yılların kaderiydi. Satürn, sınırlamalar, kurallar ve disiplin gezegenidir. Herhangi bir kültürdeki ilk ve eski olanın gücünü betimler. Günü Cumartesi olan Satürn onuruna Kış Gündönümü’nde toplumsal kuralların tersine çevrildiği Roma festivali Saturnalia yapılırdı.
(Satürn Tapımı ve Kültlerine, ayrıca astrolojinin geleneksel canlanmasını sağlayan Ortaçağ Astrolojik sihir kitabı Picatrix-Ghayat al Hakim, okült astro-maji formları ve daha birçok konu; ”Karanlığın Mesajı’‘ adlı kitabımda yer almaktadır. Bir ilk olarak, Picatrix incelemesine ulaşabilirsiniz)
Her gezegenin kendi amacı, stratejisi ve ilişkili temaları yaratılmıştır. Satürn dirençtir. Başkalarında istenmeyen davranışları kısıtlamak için kullanılabilir. Geçmişin ölüm gezegeninin, daha çok lanet işinde kullanıldığı görülmektedir. Satürn renkleri, siyah ve gridir. Karanlık şeyler de dahil olmak üzere, Satürn temel sunak biçimleri; siyah sade kahve ve kahve liköründen başlayarak, Satürn sunaklarına koyulan, oniksler, eski saatler, antikalar ve çeşitli kemiklerdir. Karga, kuzgun gibi kuşları beslemek gibi farklı sunu biçimleri Satürn’ün gezegensel saatinde ve Cumartesi günleri yapılmaktadır.
Jüpiter Tesirleri
Jüpiter, çekim gücü bakımından Güneş’ten sonra gelerek, taşıdığımız sorumlulukların ağırlığını temsil eder. Daha yüksek bir iradeye entegre olmamızı sağlar. İyicil olan Jüpiter, astrolojik majide daima tüm iyi şeyleri büyütmek ve geliştirmek için kullanılır. Kozmik hafıza, zenginlik ve bolluk çekmek, şans artırmakta, koruma sağlamakta yararı bulunur. Jüpiter bilgelik verir ve bakış açımızı genişletebilir. Mor, sarı ve beyazı sever. Sunaklarında, paralar, altın, sarı safir, altın rengi likörler, taze meyveler, tatlı kokulu yağlar ve reçineler bulunur, buhur yakılmasından hoşlanır.
Bu nedenle kavuşum gününde; mor renkli olan taşlar, giysiler, mumlar, yiyecekler kısacası Jüpiter’in rengini kullanmanız, olgunun pozitif enerjisini almanız bakımından frekans düzeyinizi yükseltebilir.
Beklentiler; Önlemler
Bu Kavuşumda Satürn hakimdir, tam kavuşma noktası, karanlık enerjisinin doğal olarak en güçlü olduğu Kış Gündönümünde gerçekleşmekte olduğu için, Jüpiter’in olumlu enerjisini baskılayabilir. Dünya’da ticari kaygılarla, kurumsal çıkarlar tehdit altına girerken, kötücül güçleri besleyen kitlesel paranoya, zihin manipülasyonu, adalet ve etikte, gıdada yoksunluk tabloları; karanlık Satürn temaları haline gelebilir.
Finansal birikiminizi israf etmemek, sosyal medyayı nasıl kullandığına dikkat etmek, adalete, ayrıca çevremizi korumaya önem vermek gerekiyor. Elbette iklim değişikliği karışıklık risklerini yükseltiyor. Ruhsal anlamda ise; Işık, bolluk gezegeni Jüpiter sezgileri ve ilahi olanı algılama yeteneği vererek, ahlak ve adalet ilkelerini teşvik etmeye çalışacaktır. Basit yaşam Satürn’ün etki alanına girecek, bu karanlıkta; ruhun, sonsuz ışığın parlaklığına açılması, ancak özüne yönelenler için gerçekleşebilecektir.
Jüpiter bir enerji çarpanıdır, Satürn’ün etkisini çoğaltır ve büyütür bu nedenle Dünya’nın refahı için dua etmemiz, herkesin iyiliği için daha yüksek ilkelere yönelmeyi düşünmemiz önemlidir.
Dikkatinize: Roma’daki Sanal Teleskop Projesi, Jüpiter-Satürn kavuşumunu 21 Aralık 2020’de saat 16: 00’dan itibaren canlı gösterecektir: https://www.virtualtelescope.eu/
21 Aralık Kış Gündönümü
Kuzey Yarımküre’de Aralık Gündönümü yılın en uzun gecelerini ve en kısa günlerini işaret ederken, Güney Yarımküre kısa geceler ve uzun günler geçirmekte. Gündönümü Güneş gökyüzündeki en güney noktasına ulaştığında gerçekleşiyor. Böylece, Kuzey Kutbu’nun Güneş’ten en uzağa eğildiği ve yılın en az saatlik güneş ışığını sağladığı zamanın geldiği anlaşılabilir.
‘Gündönümü’ terimi, ‘hareketsiz duran Güneş’ anlamına gelen Latince sol ‘güneş’ ve sistere ‘hareketsiz durmak’tan türetilmiştir. Bu gün Güneş, Oğlak Dönencesi’nde hareketsiz durur ve sonra Dünya’dan görüldüğü gibi en güney konumuna ulaşırken yönünü tersine çevirir. İki tür Kış bulunur. ‘’Astronomik Kış’’, Kış Gündönümü ile başlar ve Bahar gündönümünde biter. ‘’Meteorolojik Kış’’ ise, daima 1 Aralık’ta başlayarak, Şubat sonunda biter.
Yule (21 Aralık 2020 – 1 Ocak 2021)
Tüm Cermen halkları tarafından bilinen ve antik ya da neopagan cermen halkları tarafından tarihsel olarak kutlanan günlerdir. İnsanlar avcılık ve tarımla uğraşırken sürekli dış ortamda bulunmak zorundaydı. Hava durumu, mevsimler, diğer yanda Güneş. Bu saygın güç; mevsimleri değiştiren tekerlek ya da Güneş çarkı Yule kelimesinin çıkış noktası olmuştu.
Bronz çağına dayanan, Kış ortasında yakılan büyük şenlik ateşleri, paylaşılan yiyecekler ve yanında mutlaka hayvan kurban etme söz konusuydu. Her türlü hayvan; domuz, at, keçi öldürülerek, kanları, putların kaidelerine ve adamlara da serpilmiştir. Hayvanların eti haşlanıp, ziyafette yemek olarak kutsanıp sunulmuştur. Pagan Yule bayramı belirgin bir dini karakter taşır ve antik zamanlar dahil, kesinlikle kış kurbanları yapılmıştır. Pagan Kış Gündönümü kutlaması, en eski kış bayramlarından biridir. Druidler, meşelerin, ökseotunun kutsallığından sonra, kışın ortasında güneşin on iki gün boyunca hareketsiz kaldığı dönem sürecinde karanlığı fethetmek, şansı taşımak, kötü ruhları kovmak için bir kütük yakarlardı. Geleneklerin bir kısmı bugün uygulanırken, bir kısmı da Noel’in Hıristiyan kutlamalarına tabi tutulmuştur.
Nardugan
Türklerde Güneş’in Doğuşu anlamında Nar-dugan, Proto Türkler döneminden günümüze dek, Orta Asya coğrafyasında Güneş kültü gibi bir bayramdı. Her yıl 22 Aralık’tan sonra gelen ilk Dolunayda kutlanırdı. 22 Aralık’ta gecelerin kısalıp, gündüzlerin uzaması haline; ‘’Güneş geceyi yendi’’ demekteydiler. Doğal olarak, bezedikleri bir Akçam ağacı altında şarkılar söyleyerek, yemekler yer, ya da ağaç dalını çadıra alarak çevresinde otururlardı. Soğuk Hanı ya da Ayaz Ata dedikleri Kış esnasında, Ayas Han’ın, Ay Tanrı’dan izinli gelerek, kendilerini koruyacağına inanırlardı. Nardugan’da, ağacın dallarına Gök Tanrıdan dilekler asılırdı.
Herkese kutsanmış bir Gündönümü, Yule, Nardugan, Christmas- Noel ve Yeni Yıl !
Museviler, 10-18 Aralık 2020 tarihlerinde Hanuka Bayramını kutladılar. Takvimlerine göre, yılbaşı Roş Aşana 18-20 Eylül 2020 idi. Ortodokslar ise 6-7 Ocak 2021’de Noel kutlaması yapacaklar.
2021 yılının, Dünya’ya şifa, barış, bereket ve ilahi kutsama getirmesi dileği ile, esen kalın.
Ferda Ercan Uyulan
www.facebook.com/okultizmveenerji
www.facebook.com/karanliginmesaji
Konu ile ilgili başlangıç yazım:
Zaman İşaretçileri; Jüpiter-Satürn Büyük Kavuşumu, Beklentiler. 12-13 Mayıs / 21 Aralık 2020
https://www.facebook.com/photo/?fbid=2974583985990327&set=a.120953051353449